Ziyaretçi Defteri

………
CORAK DEViNIMLERE 2
……..
Insan kendini tanimlayabilen farkindaligin onur bilinc ut ihtiyat akil fikir vicdan merhamet ilgi bilgi dil erisim ulasim döngü ve dolasimina dair bellek aliskanlik ve özgüvene; ve tüm budeneyimleyip edindigi ve dogustan sahip oldugu aracilar sayesinde hayati ihtiyaclarini cevaplayip karsilayabilen algi kavram emek teminat tedarik kaynak güven donanim anlayis yetki irade ve hükme sahip oldugu sürece özgür ve özgündür. Fakat aciklayamadigi, cevabi kendi hükmünde olmayan hayata belirsizlik bilinmezler yigarak hem kendine hem de yasadigi hayata hükmedip hakim olan dönüm dolasimin tayin tespit yapi kurgu ve tanzim belirleyicisi kendi olmadigi sürece de baska secenegi yoklugun hükmü altinda bulundugu itaatliligi din ve tanrisi olarak alisir algilar ve inanir.

Bosluk araligini her buldugu firsati altina paraya servete saltanata mal mülk edinme yaratiklarinin tanricilik taslayanlarinin isine ve icabina geleyen herkesi ve herseyi lanetleyip kafadan seytanlastirma fiil faaliyet ve icraatlari doldurur. Bu ugurda siparisi pesin kiraliklarina satin aldiklari medya magazin yal ve canak yalayici kadrolu köpekleriyle, edilen siparise elektirikli elektriksiz calisabilen ruhu bedeni satilik sanat edebiyat müzik moda ilim bilim danismanlik ederler. Ayni öldürücü zulüm zalim haydut harami dokusuna canavarlastikca daha beter azip kuduran doymak yetinmek bilmedigi gözü kararmis akli niyeti kisiligi kimyasi bozukluga kan can kaynak aktararak avlayip avanakladigi kayitsiz sartsiz zavalilasmis itaate tabi toplum ablukasina akil ve inanc süsleyip kisiliksizlik kalibi dekorlar.

Günün birinde cevabini bulamadigi ölüm ötesini aciklayip anlasilir hale sokacak olunursa eger, kundaklanip kotarilmis olan yapay zekali seyin icat ve mucitleri de kendilerini yapilandirdiklari cevrimin ölümüne coktan ve pesinen hükmedilip karar kilinmis fermanini okuyarak sagladiklari dinsizligi ordan sonralarin dini diye piyasalayip Pazar edeceklerdi.

Ne diyecegini nasil söyleyecegini sasirmis sevinc hayret ve hayranliklar icinde övüncü ask ögüdü sevgi huzuru ve paylasimi sundugu zenginlikleriyle bozulmamis dünya ölmemis insanligini doymus kanmis yeterliligin kisiligi ve hayati ertelenemez devredilemez vekalet ve miras edilemez yasama hakkini kendi varligiyla deneyimleyip kazanan inanc itibar haysiyetin dilinde halinde mutunda sevincinde umudunda üstüne basa basa derin saglam ve kalbinden aklindan sorgulayip kavrayip okuyarak daim düzenli dengelerde olmalidir insan ki..önü vahim sonu hüsran viran özel imarli ve imalatli yapilmalara yikilip gitmeyeyidi.

Bu yüzden herseyin basladigi ve bittigi yerdir ACIYI BAL EYLEMEKSiZiN dünyanin her yerinde herkesin bir avuc yasama sevinciyle geldigi hayatina tüm zenginligi herkesi doyurup besleyip maddi manevi her türlü yasamsal ihtiyaclarina cevap verebilecek akil fikir inanc onur yetki bilgi irade itibar iz yol yöntem yordam özgürlük özgüvenli ihtiyat ve inanciyla, tabiatinda ve tarihinde bir ömür süreligine dogdugu dünyayi tüm saglayan cansiz canli ortak yasam degerliligini sorgusuz sualsiz mahluk tutum hirs tamah algi aliskanlik ve davranislariyla keyfine kiyak ezip bozup berbat etmeksizin kendini yetistiren öz esasli evvelinden devraldiklarini kendinden sonraki nesillere miras ederek hayatinin bittigi yere doya doya yasadigi özgürlügü palasimi vicdani akli fikri aski üzümü bagi iklimi irmagi cicegi doslugu ahbapligi yerli yerinde ve hakki dengince huzur saygi sevgiyle emaneti iadeden teslim olmak..

…lafin daha ötesi siirin hakkiydi hep….
……….
Senfonik Viyana
……..
Nasil severim..
Günün yoruluslarini suya sarhos deniz köpüklerinden
Berrak ve bembeyaz mavimsi sandaldan
Yildizlara bakmaya doymayan ay gibi
Dünyanin etekleri bal sarisi kumsal aklimin önü günesli gökyüzü
Yükleyip giderim trenlere gönlümü
Az biraz daha bekleseydi gün dogacakti zaten
Dökülüp sökülecekti yeni boyasi sivasi eski evlerden
Kavak da sögüt de bakip imrenerek uzaktaki koruluga dereye
Gece ayda kalan yildizlrin kamasmis gözleri gibi yani
Kim kimi seviyorduysa
Ask ona
Oraya kadar
Dumandir bazi kalbimdeki mevsim
Ara duraklarda incir ezmesi recel ve kahve
Bilirim makastan makasa gecer binlerce yolculuklar
Her defasinda sonbahar yanar irmakta solo ve senfonik
Kimbilir kac bir diyardir bu sefer de burdaki zevki sefam
Ansizin viyana olmustur gece
Karanliga karisip akip giderken tunadan…

Seyfi Karaca…………..Ekim / 20

Neyi ne kadar cok ihtiyaca muhtaclik ve bagimlilik artirirsa, piyasa bundan kurulur ; ve ömrünün cigliginin gözünün yasina yahut öldüüne kaldigina bakmaksizin cok tüketilen seye istah kabartip servet sermaye güc tamah gösteris tantana biriktirerek mal mülk ve cüzdan sisirirdi kabarmis istahi doyak kanmak bilmeyen insanlik digi egilim ve saplantili tutulmalar. ACI`dan baska kavrayip tutunacak dünyasi kalmayan cok tüketimli bagimliliklaraysa, `bu isin fitratinda var ` olgusunu ve algisini yedire doyura, biri bitmeden yenisine felaketin galu belasini yazar bozar bu mülakati mokkem vakasi arizali vukuat..

…lafin daha ötesi hep siirin hakkiydi…….

………
CORAK DEViNiM 1
…….
Gele gide bundan hayli zaman evvele
Düdüklü türbülanslardan corak devinimlerden evvele
Söylesip eylesen insan gönüllerinin ugrunda ferlenip dönerek
Bir sedir bir seki bir minder bir islimli cira etrafinda toplanan
Tasiyacak gücte dere tepe düz
Dik bayir yalcin kaya derin caglayan ahu ceylan ala geyik ve maral
Coskun irmaklari akip dolanan vadilerin su yatagindan yagmur katindan
Damagina haram viran düsmemis koylari korulluklari daglari meralari
Yasadiklari dünya hizmetine yilen evlerde kasabalarda vilayetin
Kuyularini cesmelerini
Taylarini toylarini belenlerini baglarini
Körpelerini kuzularini kagnilarini cetenlerini ekinlerini bostanliklarini
Elle tutulur yahut gözle görülmeyen
Yaban yerleri yadirgi kuslari ürkek sesleri evcil kab kacaklari
Tirnaklariyla kazidiklari hayatin gecesi gündüzüne katarak
Kendiliginden boyanmis bir gökkusagiydi
Resmini gökyüzüne günes damlalariyla her yagmur sonrasi
Kapi araliklarindan sizan insan sureti herkesi kendi evinde bilen
Gözü acik gönlü yanik ciralar ocak bucagi
Ejder ve dev masallari anlatirdi bundan cok evveli zaman
Mazisi dünyadan da eski saglam bir bahceydi sonbahar
Ilkbahar gelecegi kesin ve bütün masallardan daha güzel cicek böcekti
Yazlar sicak ve kurak
Kislar soguk karli buzlu dere tepe düz…
Degiliz artik..
Galiba degil kesin degiliz..
Nasil olsundu ki..
Her mütaahitlik istahini ihtiyaci oldugu kadar koruluk calilik ormanlik yakip
Sonra ihtiyaci oldugu kadar memur amir alim satimindan avanta kiralayip
Kitabi hep kanununa
Kanunu hep kitabina uydurarak sanatciyi siyaseti edebiyati müzigi
Müthis kiyak kafa yapici uyar ayarla ilaveten siyasetin mührünü
Hepsinin üstüne yekvucut damgalayip
Damgalanmis kirli zehirli hin ve hain bir seydi
Her yagmalayip talan ettigi toprak hayatinin tüm canli cansiziyla
Ceylanlarin kuzularin kuslarin kertenkelelerin kurdun kevenin dikenin
Kökünü kaziyip yasadigi hayati dar ve darmadagin ederek
Her topyekün kiyim ve tecavüz sonrasi özel imara acik
Affa ugratilmis okkali damgali mühürle teskilatli tasdikli
Ziynetine zimmetine yalan dolan hirsizlik hinlik ve haram yedirip yutturan
Nasil olacakti ki tertemiz bir gökyüzü altinda uyanip
Deprem yüksekligi sürekli kirilgan fay hatti olan ölü katmanlardan
Ve kibirli tepelerden bakip topragin canina okuyarak..
Evvel zaman masali nasil..?
Nasil olacakti ki ask ve sevgi..?
Degiliz artik
Galiba degil
Kesin degiliz

Seyfi Karaca………….Kasim / 20
………..
CORAK DEViNiM 2
………..
Ve bundan hayli zaman evveli
Dere tepe düz
Nasil olacakti kin güdümlü
Sürekli ayristirarak derinligine zehir zikkim aktardigi dünsüz geleceksizligin
Yikintilari arasinda en tehlikeli ve yabanci madde keyfi bildigini
Siparis üzere dogup
Dogdugu gibi de ölüveren insan ask ve sevgiye nasil..?
Ne tuhaf..
Betonarme molozunun insanligi yerle bir ettigi isiksiz cirasi
Ve masalsiz derinliklerden cikip yeniden hayata dönen genc kiz
Kemanim abla
Kemanimdan baska hicbirsey hatirlamiyordu
Henüz kundak cagindaki ay isigi yüzlü cocuksa
Yüzü kül benzi donuk ici disi korku hücresi
Kendine bakan enkaz gözler ablukasinda sanki dünya hayatini
Hep böyle korku kabuslar icinde uyandiran canavar bir sey saniyordu
Ne tuhaf..
Ötede manzarasi degisik bir yerde ölümün elinden zar zor kurtulup
Koronadan cok cekmis ambulans sürücüsü
Isinin basina dönerken ambulansimi deliler gibi seviyorum diyordu
Ve bir kadin yikilmis tozda dumanda
Ve yikilmayi bekleyen egik bükük catlagi bol
Vahameti canavar sallanip duran sehrin carpikliklar mahalinde
Sulak araziydi buralar bütün
Tarla bagdi sagimiz solumuz
Batakliga yaptilar buralari ne evim kaldi ne komsum
Öfke bogulmalarini kimsenin duymadigi bosluklara kizip köpürüyordu
Ne tuhaf ..
Sucu hep baskalarinin üstüne atarak kendini muhaf tutan kaypak yüzlesmedir
Sanki yapilan yikim imar ve ihalelerini
Yapan edenler kendilerine kolleksiyon icin yapiyorlarmis da sanki
Kullanmasan almasan kapis kapis tüketmeseydin ya..!
Girmesen kapisindan kurulmasaydin köhnesine
Kubarip oturup donatmasaydin ya kendini bilindik ne maluma
Sikar ve nispet yapacagim diye ona buna kendine
Zorunlu göcleri ve mecburi muhtacliklara kiyasiya dahil bel büküp
Boyun egmesen haczetmesen kulluga kölelige ruhun bedenini
Dik dogru dürüst dinc diri durmayali ne cok vesika eskitti nufus kagidin
Ah be boslukta kendi gevezeliginde bogulup giden sahipsiz ses
Ah be batak fiil bitik nüsha bölük pörcük yedekten terennüm ahh bileydin ki
Ben sen siz biz onlar
Herkesin dertlendigi kadar hissesi vebali ve payi var
Ve sözü özü öyküsü bagimli güdümlü edilgen
ve teskilati pesinen tayin hücrelenmis hayatin
Yagmalandikca arizasini imrenip kabullenen yerlesik düzenegindeydin
Mobese kameralarinin yetmedigi yerde
Alttan üstten yandan zeminden tavandan
Birbirlerinin hir gür dövüs sövüs dalas kavga gürültüleriyle beraber
Sarilip öpüsmelerini ve fossuruk sidik akistiklarini bile
Duyup dinleyen hücre hayatlar eni boyundan
Coktan yikilmis cökmüs hikayesi pesin piyasadan yazilimli
Gerilimi siddeti sallantisi sarsilmasi bunalimi gecimsizligi huzursuzlugu sürdaim
Trafigi tikanik
Freni patlak
Dolasimi cinnet
Iletisimi zibil zebani girdap ve cehennem
Motoru hep su kaynatan arizali bir canavar düdügü
Caldikca hic kimseye yasanacak dünya birakmayan yagma ve talan
En gözle görülür yerde fitratinda var bu isin diyerek
Yerin en karanlik cigliklarindan susarak cikip gelen ölülere
Gecici suclu ve affa kesin ugrayacak sabikalar yükleyip
Unutulduktan sonrasina aynisindan
Ve yeniden..

Seyfi Karaca……………Kasim / 20

Oysa bütün ve her türlü savasimlarini cabalarini emegini geregini duyarliligini gayretini ilmini sanatini icabini icadini sevgisini saygisini ulasimini erisimini egitimini kültürünü degerini kazanimini birikimini itibraini cesaretini `SÖZÜ SENET BiLEN `onur ve ahlakiyla genetigi bozulmamis yakinlik samimiyet ve yaklasimlardan INSANI INSANA devralip emanet ettikten sonra, herseye ragmen kimi ihtiyat kimi ihmal sebebiyle hayatin kosulladigi gerceklige yenik düsüp giden gitmisse, elde kalan sureti haktandir ve deger kiymeti borcu insanlikla ödesmedikce kisiye nigmeti zül ve vebaldir. Hunlar`dan Türkiye Cumhuriyeti`ne giden gitti böylece. Elde kalansa tüm aci yekun zorbela günlerden bu güne miras kalan göz bebegimiz kutsal nigmetimiz Türkiye Cumhuriyeti`dir. Hayati pahasina emegi gecenlere sonsuz sinirsiz sükran ve minnetle.

Agrisi sancisi derdi bunaltan bogan caresizlikte ölümün kol gezdigi toplumsal enkaz esiklerinde soygun salgin sömürü taciz tecavüz ablukasiyla muhtac ve mahruma ezip bozup her türden zehir zikkima sarilacak kadar medetci sadakaci dilenci yalvar yakarci durumuna aciz ve haciz düsürdügü cevrim ici bagimliliklar tutsakliginda agrisi iniltisi siddeti saldirganligi iltihabi ve tahribati dayanilmaz sizilari sardiginda her türlü uyusturucuya ve afyona acik yaradir insan . Ve kendini tüketip bitirmeye dönük örgütlü planli projeli sistematik imha ve intihar girisimli yagmaciliga boyun egmekle kalmayip, cirpindikca siddeti artan zavalliliga teslimiyetini sustursun uyustursun yeter ki kabulüyle bozulmus dnyasi ve bosaltilmis insanligina her türlü itirazsiz itaatkar kullanisa uygunlugun kafasi kiyak, kivami tam tavinda kulluk köleligi tasarimlanip tedavüle konulur.

Bu kacak ve carpik yapilanmali kanunsuz ilansiz kendi bildigine ferman okuyanlarin yargisiz infaz ve tutsakli cevrim ici dolasim kur ve kulvar cinnet cinayeti, kus kuzu karinca dag bag iklim mevsim köy kasaba kent ve bütün bir dünya canli cansiziyla beraber, en cok ve ilk tercihi dere tepe deniz orman arazi yagmaciligiyla beraber INSAN akli bilgisi beceisi özgürlügü onuru vicdani itibari cesareti duygusu düsüncesi duyarliligi sevgisi saygisi kisiligi dili kültürü ve karakterine yeltenisin sorgusuz sualsiz imha ilhak ve igfallerini kafaya koyup gözüne kestirir.

Boguldugu zavalliliklarin derinine cürüyüp yozlasip kokusup cöktükce kendini zehirleyenlerin yilanina yalanina tlanina bakmaksizin sarilip tutunacak afyon uyusturucu arayan toplum yikilisini eldeki bütün bagimlllik özenti ve istah artirici oynak kaypak arac gerec ajans reklam sahne vitrin poz profil özenti skec piyes oyun film sahne kavga gürültü nizah dalas satasma bunalim gerilim hirs yaris nispet tamah gerilim catisma dekor süs sekil icat icap izdiham karmasa belirsizlik bilinmezlik carsi bazar idda bahis gibi ve benzerleri bu uyusturarak tezgaha baglama isinin en azgin ve tesirli narkozlari olarak getirisi yüksek piyasasaya kundaklanir.

Malumu bilinen seydir ki, her soygun vurgun talan yagma yayilmacilik istila isgal kusama saldiri heves tamah hirs ve düskünlük soysuzlugu, gözettigi mahluk niyetini harfiyyen yikima ugrattigi dünya ve insanlik iliskisizligine yükleyip ciro etmek icin tahribat tahsilatinin ön asama calismasi olarak ici ve icerigi bosaltilmis ve islevi yilgin bikkin bezgin gergin mutsuz umutsuz bitik erincek üsengec cözümsüz caresiz batak cürümüs kokusmus yozlasmis icinde boguldugu bunalimlarla cebellesen ve gidemedigi yarinlardan gelecegini sönmüs koparmis bilinmezlere gömülüp kapanarak degerini varligini hayatini ve dünyasini terke tayin etmis calismaz islemez vazgecmisligi ve yasam yorgunlugunu en uygun uyum uyusturuculariyla imal ve imar ederler. Burda suc dosyasina ve pay hissesine ortak her cesit ilim bilim inanc iletisim sanat müzik medya magazincilik alet ve aygitlari kendini emredip kosullayan piyasasi ve tezgahi kurulu yagma ve yikim tanrilarinin son vurusuna, her yol ve yönlü uygun elverisliligi kusursuz islerlikte saglamaya, yani kendi keyfiyetine uygunluktan baska hic kimseyi umursayip muhatap almayan sorgusuz sualsiz ilah bildirimli yeryüzü hayatina kökten ve toptan el koyma hükümranligina tam kivaminda insan avanaklamanin adanmis kiralik katil hesabindan sunum ve servisci olurlar.

Kesif yüzyillariyla bire aldigini bese satan ve sattigindan elde ettigiyle de olan gücüne güc katip kendi git gide gelen yüzyillarca gücünden baska kanun nizam düzen itibar itikat inanc ve iktidar tanimayan tüccar tacirlik `vakit nakittir ` diyerek tanrisal amentüsünü buyurdu ettiydi.

Sonra sosyologlar filozoflar sanatkarlar matematikciler fizikciler kimyagerler biyologlar düsünürler ekonomistler fikir adami veya kadinlari ilahiyatcilar edebiyatcilar ticari ve mali ilim erbap sahibi alim muhasebecisi idiyse de herseyi PARA gücünde gören tapinmanin tapinak imar ve insaatinda paraya kul köle insan tutsakligi ve kafes bir dünya icat ettiler. Gücler ayriligi, esitlik özgürlük baris hak hukuk adalet, hem yaptiklarindan hem de yapmadiklaridan sorumludur insan denildiyse de VAKiT NAKiTTiR de kalan saplanti carki hep ilk buldugu zayifta insani en korunaksiz avanakliga uyusturup alistirip afyonlayarak yasadigi hayati burnundan getirmenin geri dönüsümlerine sürekli kendini gelistiren huy bahane calim celme muhtaclik hile oyun teknik arac gereclerle cöküp algisi kabulü tam kafa ve kalp bozuklugundan uyumlu yozlasmis yilmis yorulmus bikmis bezmis yatkin teslim mahrum ve mahkum ölüsünün üstüne cullandi.

Böylece Vakit Nakit iken BiLGI güc ve iktidar sahibi olmanin baslica besleyen kaynagidir eklentisi düzenlenip devreye sokuldu. Yedigi zikkim yasadigi dert ve sorun olmanin disinda hicbir icerigi ve islevi kalmayan insana, isik hizindan bile ev bark gida poz caka gösteris moda müzik sanat ilim akil fikir onur itibar kisilik karakter maddi manevi her alanda herseyi aceleci ve zorunlu tüketim listesinde `kullan at ` düskünlük bagimlilik mecburiyetiyle kasip kavurarak, üstesinden gelemedigi ve ugru önü ardindan yetisemedigi sorunlara yenilerini artiran zaman-mekansizliga atomik astronomik saliyenin milyonda birini bile geciktigi zaman `yetisemedin kendine bu yüzden zikkim bile yiyip en iltihapli dert soykasini dahi cekmeye nasipli degilsin` vahset yatkinligi ve düskünlügünde ` bundan sonra ne insana ihtiyac vardir ne yedigi ictigi bildik tanidik dünya ve insan iliskilerine` yazilimli Vakit Nakittir`den yola cikarak haddini askin sapkinlikta hem zalim hem zulüm dijital saat ayarli ve yapay zekali imha bildirim cagi ilan olundu. Bu sonlayan noktaya iradesizlik yetersizlik caresizlik gerilim bunlim aci sefalet yokluk zavallilik bagimlilik yedirildikce etkisiz tepkisiz düskünlügüne ve bagimliligina kayitsiz kalan icerigi ve islevi carkit, etmez calismaz ölüm müptelasi kalabaliklar damgasini vurdu.

Oysa bütün ve her türlü savasimlarini cabalarini emegini geregini duyarliligini gayretini ilmini sanatini icabini icadini sevgisini saygisini ulasimini erisimini egitimini kültürünü degerini kazanimini birikimini itibraini cesaretini `SÖZÜ SENET BiLEN `onur ve ahlakiyla genetigi bozulmamis yakinlik samimiyet ve yaklasimlardan INSANI INSANA devralip emanet ettikten sonra, herseye ragmen kimi ihtiyat kimi ihmal sebebiyle hayatin kosulladigi gerceklige yenik düsüp giden gitmisse, elde kalan sureti haktandir ve deger kiymeti borcu insanlikla ödesmedikce kisiye nigmeti zül ve vebaldir.

Bu yüzden aklina koydugu vicdanina elverdirdigi fikrinde güttügü azminde ve iradesinde sevgi saygi kadar saf temiz duru damarlardan kaynaklanan insanlik degerleriyle özenle arinmis yunmus birlikte yasamanin onur inanc itibar ve niyetini cümle hayatin YÜKLEMi olarak bütün unsur eleman ögeleri hayati kurup donatip düzenleyen huzura emegini fedakarligini özgürlügünü üretkenligini paylasimini güvenligini egitimini sagligini ve özverisini birbirinden esirgemeyen toplumsal dayanismada faili belli fillere götürüp iletmeliydi insan. Ki…kimdi neydi düstü düsecek yasam iz mecal meram takat ve ilim yorgunu tüm aksamlari bozuk avare kasnakligina kimligi kayip kisiligi bozuk niyeti muglak dünü yitik yarini kafes nizaha yatkin ölüme müptela bagimliliklarina rehin düsmeyeydi insanlik alemi kadar epey mühüm mesaggat.

Burada dag deniz hava su orman maden dahil ARAZi ve TOPRAK yagmaciligi ilk ve zirvedir. Yakilip yikilanin yerine APARTMANI diken bu düzenegin kendinden baska hic kimseyi tanimayan ve yasama sansi tanimayan tanrisi fermanini ilan edinir. Öyle bir carktir ki abukaya sardikca bulastigi herseyi akil fikir huzur itibar istikrar ilgi saygi sevgi özgürlük anlam deger ve ifadelerden bozaarak kendi yaratik ruhlu haysiyetsizligine mahluklastirarak, özenip imrenip baglanip seyrettigi afyon ahmakliginin bizzat kendisi olmaya ziplaya hoplaya bir kerteden sonra herkes gercekligini yitirmis oynak kaypak sahte soyut yapay ve sahte akla fikre zekaya teslim ve talip, her buyrulan soygun vurgun kulluk kölelik bildirimini kusursuz ertesiz tehirsiz yerine getirmekle aygitlasmis bir hayatin belirsiz bilinmez edilgen öznesidir.

Yani medde fizigin genel kurali icabine tesrif buyrulur. Her ana damar ve esas unsurdan kopuk parca kendinden daha yetkisiz etkisiz atomize olmslugun icinde tasidigi bütün olumsuzluklari daha öteye ve en ilerlemis vakaya tasiyip ulasip bulasarak iltihabi patladikca insanli yasamina yeni kapanmaz dert ve yaralar acan sorun sarmal igretiligine yedeklenip güdümlenir. Her baskasindan dönüsüp benzeyen kapali gise ,vazgectigi akli fikri özü sözü ömrüyle ugruna can verdigi baglayici bagimlilklara eriyip cürüyüp bozulup kücülüp akip giderken , apartmani dikmediyse bile herhangi bir kat cikimi zindan dairesinde kendine yedirilen zehir zikkim afyon kurgu oyun hile dolap dümen camekan afis artik kir uyusturuculari boyayip süsleyip besleyen kiskirtanlariyla kulluk köleligine kökten kabulün hizaya gelip razi olusunu cekilip cevrelenir..

Sözün özüne itibarla ne demistik satir baslik ve aralarinda:

Oysa bütün ve her türlü savasimlarini cabalarini emegini geregini duyarliligini gayretini ilmini sanatini icabini icadini sevgisini saygisini ulasimini erisimini egitimini kültürünü degerini kazanimini birikimini itibraini cesaretini `SÖZÜ SENET BiLEN `onur ve ahlakiyla genetigi bozulmamis yakinlik samimiyet ve yaklasimlardan INSANI INSANA devralip emanet ettikten sonra, herseye ragmen kimi ihtiyat kimi ihmal sebebiyle hayatin kosulladigi gerceklige yenik düsüp giden gitmisse, elde kalan sureti haktandir ve deger kiymeti borcu insanlikla ödesmedikce kisiye nigmeti zül ve vebaldir. Hunlar`dan Türkiye Cumhuriyeti`ne giden gitti böylece. Elde kalansa tüm aci yekun zorbela günlerden bu güne miras kalan göz bebegimiz kutsal nigmetimiz Türkiye Cumhuriyeti`dir. Hayati pahasina emegi gecenlere sonsuz sinirsiz sükran ve minnetle.

…….lafin daha ötesi siirin hakkiydi hep..
……….
Kabule Revan
……….
Huylu huyundan
Yani yasama hissinden
Yasatmak hevesinden
Mutluluk hazzindan
Sözünden özünden itibarindan ilgisinden
Sevmekle cogaldigi
Dogar dogmaz karsiligini aradigi bütün bosluklara
Degerini ve dengesini buldukca hayatin anlamini ifadelendirdigi
Yasamak doyulmaz bir ihtiyaca cevaben
Buldukca yolunu yordamini aklin vicdanin lmin itibarliligin
Herseyin hakkini kendinden ödesmeye farkindalik duyurup bildirdigi
Ask ile sevgiliye hele hele hele
Gide vara böyle böyle
Gelmisim ömrün güz mevsimine
Bu saatten sonra daha bir vazgecilmeze kiymeti artip binene
Huylu huyundan yorulup usanacagina
Ben isem bile bahsi gecen tekabül
Ölsün varsin daha bir makul ve makbül

Seyfi Karaca………….Ekim / 20

……….
POYRAZIN POSTASIYLA
………..
Kendi postacisi kendisiydi daglarinda kenger yeserterek gelen bahari köklerinde sakiz kanatarak süren savuran talim tevazu. Kirik canak cömlek döküntülerinden sevincini doyamadigi mutlulugun ögünü ve ögüncü nerden nasil azik ve katigini buluyorduysa, `mektubun var müjdemi isterim emmim dayim ebem dedem `…cigliklarini en özü sözü bir tanidik bildiklikten yakarip, haykirdigi insan evladini bilmem bulmak yol ve yurdunda bizzat hakkinda hic birsey bilmedigi sahsen öp öz kendisiyle tanisip farkina vardigi palazlanmanin kundak kucagiydi, cagla olan sacakta püse bulasip ve cekirdegi yeniden topraga düsüren sirra kadem.
Cünkü bu kutlu gel git, akla fikre mantiga vuicdana hizmet edip, emek zahmet bilgi beceri liyakat sevgi saygi igi cesaret atilganlik onur itibar üretim paylasimi önemli ve öncelikli kilarak yarinki dünyasi sonsuz sinirsiz gelecegin tüm geregini ihtiyatini yatirimini tasarimini tedbirini güncesini güvenligini huzurunu istikrarini ihtiyatini asla sahsi cikarina car cur etmemeye hassas haysiyetli sorumluluktu.
Buna Itibar etmeyenseasla asagidan gelen sosyal siyasal kültürel toplumsal dil dagarcik uyari ve itirazlarini duymayanlarin enkafadan – tepeden oturup kücük ve kör bakarak duymaz bilmezden geldigine, bagi damari özü sözü yukariya kapali ve kopuk asagidaki derdi davasi artip eksilmeyenlerin alttan alta cürüyüp cöküp kokusan kendi bedenini terketmis kansiz cansiz tedavül dolasimi gibidir.
Ki böylesini hayatin anlayip sürdürülebilir saglikli yarinlara tasimasi asla olasi ve mümkün degildir. `bas yok kic yok ` derlerdi isin özü aslini topraktan beri bilenler..derlerdi…
Savirci derlerdi, haybatci derlerdi, gudümsüz derlerdi, ohmatci derlerdi, dürzü derlerdi, deyyus dererdi, ukba derlerdi, coddi derlerdi, madrabaz derlerdi, garinsiz derlerdi, govucu derlerdi, iyiliksiz derlerdi, gecimsiz derlerdi, inkarci derlerdi, goygoycu derlerdi, kosnük derlerdi, yantiri derlerdi, tütey derlerdi, dalap derlerdi….
Insan tabiatnin yedigi ictigi topraktan olup gelme deneyim ve bilgisiydi, dedikleri pürdikkate tam tersiduran yürüyen davranansa, bütün serri belayi kendi eliyle basina yigarak, hem sevgi saygi bet bereket dünyasini hem de insanlik devletini yagmalayip yikan saplanti sahibinin harci yekunuydu.

……….lafin ötesi siirin hakkidir hep…
………..
ABDALIN HAFTINDA
………..

Abdalin haftinda
Geleniler kurbagalara konu komsuydu
Kepenekler konardi mor tüllülerin dallarina beyazlara erik cicekleri
Kötü pinardan bektesten degilse eger
Toza belenip topraga hasat harman ekip bicenler
Bag belenlere bakan safagin koynunda seher serininden
Anadan üryan bir telas temasasiydi agiz tadindaki huzur
Sögütler kavaklar tabiatin mizika mutluluguyla sarilip irgalanan
Bugdaylara dogru yesilden sariya cayir cimenlik
Baspinardan degilse eger
Abdalin suyundan egilir oluklanirdi kel sitil kulpsuz borac
Cimerken yunur yikanir güz sonuna
Günes soguyana kadar yazdan tozdan topraktan…
Don göynegimiz dikenli kevenler üstünde kuruturduk
Sudan ciktiktan sonra ciscibildak mertlesip tezis titreyislerle
Belki bir avuc pilitti
Belki kuru üzüm bir cebi delik ögünün
Yol yazi yaban tepelerden asip giden günün
Sazi keklikten kuslari güvercin
Yanagi yüzü toprak mahsülleri kadar cirilciplak tabiata mahsus
Tirpan galic kollarinda kucaklarinda firikle firez
Gönül heybesi yakilmis türkülerle insanligina irgat olanlarin
Abdaldan gecerdi yolu yolagi geldigi yere dönerdi vakit
Sonra kuru dallardan atlara biner dehlerdik
Suyunu abdaldan dolduranlarin eve dönüsüyle beraber
Dünyaya susayanlarin dili damagi deger söylesirken
Ibibik daginda
Hespirli kavurga bucaklarinda
Rüzgar yoklar gibi sürüm ikindi yamaci savrumun
Agirdan alirdi yorgun yeryüzü dumana sarardi sis ve sus
Ugurlayarak kehde dölekte vakti demi müjdelerle
..sonbahardan söyler dinlerdik dal döküp
Yaprak sarartan bag bahcelerin

Seyfi Karaca………………Eylül / 20

DUMBAK…derlerdi; kagni gicirtisini, horoz ötüsünü, yaba savrumunu, tuz degirmenini, bulgur setenni, dangirdak sesini, hirk sürümünü, örtmelikteki alevlenmis tandiri, kirec boyali duvardaki sarkacli saati, tahadaki calmayi cirayi, rüzgarin besigini sallayan kavakli yolu sögütlü gölleri, camirdan samani katip karistirarak kerpic karan Anisin Osmani, dirgeni kirik anadida mese dalindan inceler egriltip ateste tavina gerip saran Topal Ümeri, Dalinda muhtar mavzeri yükleyip gezdiren Köy ve ekin bekcisi Danabasi, seklem yükleyen Sagir Hasanin Durmusu, süt sagan Hürüziyeyi, yolcuya azik koyan Kel Anseyi, bag bahceden giden dönen oyluuuum oylum insan güzeli oymagi, DUMBAK derlerdi gördüm duydum bildim kendim belledim diyemeyene.
Simdi tarla tapanlara dogru carki cevri usuuul ve ihtiyar gezen dönen yaprak gazel sonbahar, sisli daglara puslu ufuklara sarpa sacin bayira belene topraga, aliclar düsüp dökülmekteydi, vakit bu zamanda , bildin mi..!?

……….
MUMYA MODEL MANIFEST AMENTüSÜ
……….
Yalnizlik yokluk hiclik kalip kadraj kalas kapsam kolon küme egrim kivrim yatay dikey bükey ve konvoylarinda icten ice savrulup bozulan paramparcalasmalarin yikilip döküldügü saplantilardan baska hic birseyi görüp duyup bilip tanimlayamayan GAZAP TURNELERE cikmis gibi, her yoklama günlügünde kendi üstüne capraz cizgiler cekmekten bikmis yorulmus ilgisiz alakasiz nabiz dolasiminin beton bünyeli celikten kalpli kitlik kiyametten azikli ögünlü, halimiz pürmelalimiz…
Künyesine elden ele devredilerek tükürülüp kiskirtilmis zindan zebanisi hükümranliginin sinirlari hic bir yerde bitmek bilmeyen ac gözlülük ve katiksiz bencilligin ölümden baska dümdüz cizgi tanimayan linc lanet korku yikim ve kabus ateslemeli makina ve teknisyenligiyle, yasamin ve insanligin tümüyle öldükten sonra herkesten hicbir sey kalmayacak sekilde tabutunda mosmor olmus zikzak cizimlerini her yeri her yerinden delik desik anlamsiz yersiz ilgisiz maksatsiz ilkesiz ülkesiz iliskisiz tarifsiz itibarsiz ve tanimsiz dekor dizayn ve cizimlerini enkazlasip örenleserek, kütügü kayip kisiligi canavar karakteri ve kimligi insandan baska her sey olan, tekno-kimyasal cikisli mahluk maskaraya mal ve muhtap oldu gitti cümle hayatimiz.
Her gün kosullari daha agirlastirilan sonsuz itaatin ve ebedi suskunlugun karsiligi en beles bedavalarla pesinen ödenen emeksiz zahmetsiz yagmalara kilitlenip kapanmisligi olabildigince akli fikri özgürlügü sevgiyi saygiyi adaleti bilgiyi emegi paylasmayi beceriyi samimiyeti sorumlulugu vicdani düsünceyi cesareti atilganligi meraki hayali duyguyu sözü edebiyati sanati kokünden kaziyip bir daha onura ilgiye itibara alip hatirlamayacak derecede kayittan düsürüp islevsiz iceriksiz kilarak; yerine her yönü yani cizimi dökümü kalibi ve boyutuyla ilkesiz ülkesiz AiDIYETSiZLiGI kodlayip kosullayan DIJITAL doyum ve dogurgani ELON MASK zulüm ve ölüm cagi nesli icat edildi.
Binyillardir insan yigini birikip bosalan gitgellerle cografyasi ordan oraya savrulup degisen dünya hayatini en nihayetle tarih kültür siyaset sanat bilim ilim vesaire dair `burasi tarihin ve dünyanin bittigi yeni cehennem cukurudur, terbiye olup düzenine boyanmaktan baska ne insanliginiz ne de atesiniz ocaginiz bucaginiz tohumunuz topraginiz , gölgenizle beraber akli tutsak merami tüketim bagimlisi birbirinden kopyalanak terzilenmis pazar ve piyasa ürünüsünüz` ..demediler miydi..!
Balkanlar, Kafkaslar, Güney kuzey orta ve topyekün Afrika, Ort ve Genisletilmis Büyük OrtaDogu, Amerikan Latinler ve Ege dolayisiyla Topyekün AKDENIZ…
Hergün daha da agirlastirilmis isgal gasp talan vurgun taciz tecavüz katliam zulüm mezalim kusatma abluka kiskac tehdit baski kurgu oyun hile santaj istila hamleleriyle , biri bitmeden bir yenisine istah kabartip isledigi tüm cinayet ve cinnet sabikaliligini yenisiyle örtüp kapatan dünya seyir günlügünü yenilmis ve alt edilmisligi tabutlastirilan tüketici bagimliliklarla en kolay emeksiz zahmetsiz elde edilip kafeslenen köleligin, kendiliginden calisip isler kabulünde acaip fiyakali dükkan sahibi benim dedi cikti ELON MASK..
Bundan sonra hormonu verilmis boyali bulasikli cok katikli hücrelerinizin kan ve can dolasiminda ben varim dedi, bögrünüzün kaburga kemigi iliginde benim civam, dalaginizin plastik cerrahisinde benim forsum havam, aklinizin bellegi bilinci olmayan bosluklarinda benim maddem kanunum, sürcü lisan dilinizin fikrinizin hayalinizin gücünüzün parmak uclarinda benim dütüm güdümüm, eviniz sokaginiz oyununuz oyalandiginiz ülkeniz dünyanizda benim cerim cöpüm zibilim, kafatasinizin beyni zihni ilgisi itibari artik tümüyle beim planim benim programim `demedi mi ELON MASK..?
Adamin suretine suratina baksan yigma yapistirma biyokimyasal cerrahi hortlagi…

Dedi de makina cihaz ürününden dogma büyüme ELON MASK…
Sizi coktan sosyetik manyetik modasi muhtesem kusursuz ve mükemmel giyim kusamli, kusatilmis cevrilmis insanlik ölüsü sinirsiz sonsuz hak ve yetkiyle CAGINA UYGUN TANRINIZ olarak yalvar yakar hizaya gecip hinca hinc tüketmekle yetisemediginiz kulluga gömdüm, ölünüzün üstüne de acligini ölüsünün cesedinden doyuran iblis tüyü diktim ` de dedi sanki…
Ardinda tüm dünya isgal talan kusatma savas silah istila ve yayilmaci sülüklerinin haciz defteri kabarik Yunanistan`i Dogu Akdeniz calkantilari`na yemlik-oltalik ederek fir firildak ve firkateyn dönmeleri, bu seyir defterinin en güncel ELON MASK ilan ve buyruk bültenidir.

Seyfi Karaca………..Eylül / 20

..lafin daha ötesi siirin hakkiydi hep…
……..
EYLÜLEYLÜL
……….
Eylül…
Günesten daha sapsari kumluk ve kumsal
Hicbir yere gitmeyen atlar üstünde savrulup sallanirken cocuklar
Oyun bahcesini kac kez doludizgin sevinclere kucaklasarak
Cizginin öbür tarafi asvalt egrisi dümdüz kum saati
Dagin ucu eskidikce usul dönen yel degirmen
Kozalaklarini döküyordur simdi sarpa seyrinden asagi sisli puslu bozkir
Yapraklar efkarindan cok selvi kavak ve sonbahar
Isligima söylesem sanki dinler havasi egik bir ikindi gölgesi
Giden turnalara simdi ne derim ben..
Gün künyesi eylüle baygin
Her yer aska yaman sevgili..

Seyfi Karaca…………Eylül / 20