BAHSİ BAHANESİ NEYSEDEN

Bahari bulunca yazini gören caylar dereler daglar deryalar dünyasidir, izine yoladikca yürüyen gezen siginan ilisen göcen yahut yerlestigiyle durup oymaklasan gölge ve duldaliklarda rastlanmis gelen gidenlerin ardinda biraktigina yadigarlasan insanlik mirasi…
Kapidaki kuru sogan bagcigi öyledir. Kapinin ardindaki helkeler gügümler terekler soba hasir sedir ve minder öyledir. Kanavicesi türlü islengili yaprak dallari ve sarmasik pükülleri öyledir. Sürüsü yasadigi dünya ile dönüp dolasan kirpilmis yünlerden köpümelik yorgan öyledir, yastik öyledir, kilim öyledir, duvar yaygisi öyledir yer sergsi öyledir, tandir culu öyledir, üstüste kayilmis yüklük öyledir..


Bahari bulunca kara kislardan yakasini siyirip yolunu beldesini yönünü yaza dogru savusup kurtaran hayat, kar üstünde beyaz izler birakmanin zor dar ve gücün tedarigiyle fahilarin sokagini usuuul usul yürüyüp damlarin dengi duvarlarda yorgun yalpalanmalar sürükleyip kimildanirken, pircaligin yagmur camur demeyen kenger dagi ve cayir cimen sulaklarini disirip toplayacak olan degnegin demir uclu asasidir, dede yadigari oynarken büyüyen yasam sevinci. Garaosman emmiye bu yoldadan asagiya inerken rastlasir tesliginde horozlar ötüsen topragin duman duman bahar tütüsü..


Neyse iste. Cilki cikmis pinedeki yumurtaya gurk yatan firik buralidir ve böyle dolu dizgin hayatin tutar dallarindan sürgün sacaklarina taze sögütler yeserip pürlenirken, giden seneden tevatür tiryakisi hic bir zahmetini esirgemeyip ihtiyatlandigi son kalanlarini ögününe katik eder köse bucaklar. Askidaki üzüm salkimlari böyledir. Kobaladaki kaynamis kirmizi salcasi böyledir. Sizgit böyledir. Kuru baldircan böyledir. Büber böyledir. Pilit böyledir. Pürcüklü böyledir.Yag böyledir. Yogurt böyledir.Gaysi böyledir. Tarhana böyledir. Tursu böyledir. Bulgur böyledir. Gabahli bekmez böyledir. Kalayli bakrac böyledir. Halka cöregi böyledir. Ayva böyledir. Dut kurusu böyledir. Samirsah böyledir.Cökelik böyledir.Davarlik böyledir. Dam yuvallaa böyledir. Örtme böyledir. Sapsaman böyledir. Gap gacak böyledir…


Neyse iste…Dirilarin ordan dar ve yokus sokaklar asagi inip Tursucu`ya rastlarsin Kel Gadir Emmi`nin örtmeleri önünde. Karsi damin ucunda Hacümer `lan faruuuuuuuuk nirdesin sahlandigin delikden ciharsan sana horuzlu seker alacaam delaamet emmiyin tükanindan ` bagirdigini duyar isitirsin.Ötede Gara Kaa`nin Bozlak karisi kusagi belinde eli alninda siperde, üzümlükten un ufra cekip götürüyordur yalnizbasinaligin tandirini tütüttügü ve Copurlarin oymaklastigi duvar dibindeki evine. Kömürcünün Ömere bektese dogru giderken rastlarsin. Adanaliya ikindiye yakin caminin üstünden. Golcu, davulun derisi patlatmis tokmagiyla kasnagin kenarina vura vura Serdarin Tükanindan cikip, Kösenin Bekir`ìn evinin altindan Pambugun ciliz cürümüyle kuyudan su tulumbaladigi Ardicin evine gidisini böylece burdan görürsün. Neyse iste…


Arilikta kapisi sökük ,sürgüsü ayaz, pacesi tangiyaz; sari kaya daglarina dogru bakan serinligin esip gittigi ve duvarlari yorgun kerpic iliklerine kadar sizian rüzgarlar sokulup siner bazi ve kimsesi terkolan evlere. Danabasa en son bulup getirdigi kupay tazilariyla ordan görünen setenligin oralarda bir yerde rastlarsin. Her esikte kapi bir komsulugun hem muhtari hem azasi. Gabaasana burda rastlarsin. Kör Cilli´ya, Garümerin Musdafaya, Dandigin Ömere, Colah Cemal`e Hallemmiye,Alimedin Osmana, Cap Ali´ye, Immaninin Durmusa ve Nuruya, burda merhaba alir verirsin..Neyse iste…


Kör Dayinin Alisman gurbet bavulunu cözüp acarken, damda filinta gömlegiyle taktigi kara gözlügünü parlatip silisiyle coktan gurbete gidecegi günleri sayili Gir Hamdi`nin Abdile ve Patoglana muhabbette burda gecer savusursun. Sisesi kirik lambaya fitil takan isli duvara burda, ispirtolu cakmaga burda, gaz ocagina burda..Neyse iste…


Her iki lastigi kopmus sapansiz bir catalin akli iki parmagi arasinda islik calmaya dünya dilini heceleyip hayatin lehce lisanini okuyup yazaken, kecesi bitmis tahta silgisiyle ve kirik kirpik tebesirlerin yazdigini ancak kendi okuyabildigi kara tahtayi tenefüs ederek calkalanmis yumurtayla parlatip cilalayan, pirinc cingirakli bir zil calimiyla derse baslayip bahcesi toprak, penceresi karli daglara ve tulumbali kuyuya bakan uzun emeklerin gecesini gündüzüne kattigi simsiyah ve masmavi mürekkepten fis divitleyip herkese tekeeer teker centeler dolusu dagitan Sinanin Oglu Alabasli Memede ve Ürgüplü Ögretmene bu mahal fiilinden tanir, tanis olursun.


Dünya etrafinda bir kurulu kösktür, Gobelin Celale burda, Sih Hocanin Hamzaya burda, Yitim Osmana burda, Büber Hasana burda, Ahmet Kaaya burda,Gülgülüye burda, Copurun izzete burda, Alisdanin Safete burda, Üsügün Musdafaya burda, Ahmet Cavusun Aliye burda, Sabanin Ömere burda, Tülegin Memede burda, Küllünün Arife burda,Arap Memede burda, Kosenin Topala burda, Türkmenin Halile brda,Gara Üsüyün burda, Garümere burda, Garahmete , Patlaan Ömere, Ali dayinin Sükrüye burda iner cikar gider gelirken mutlaka ugrar, görür görünürsün.


Hemmeli ordadir, Topal Hatin burdadir, Yusufun Urhuya burdadir, Hedik burdadir, Hürüziye burdadir, Nutluya burdadir, Kiraz burdadir,Acerlerin gelini burdadir, Dürdaniye burdadir, Ebis burdadir, Kaniye burdadir, Cemalin Hacer burdadir,Ahmet Cavusun Zöhre burdadir, Kösemin Mevhibe burdadir, Acerin Urhuya burdadir, Dandigin liyla burdadir, Ali Dayinin gelini Möhteber ve Ümmügülsüm burdadir, Ali Hocanin Fadik burdadir, Giylinin kizi burdadir, Müncübe burdadir, Hannik giz burdadir, Kösenin kizi burdadir…..
Belki tas söküyordur, belki kerpic kariyordur, belki seten kuruordur, belki toprak sürüyordur, belki süt yogurt salca yag büber bostan kaygi gayretiine, belki arkinda tevek suvariyordur, belki belki gilamada atesliyordur sobasi tandiri yanik, eve barka ocaga … Neyse iste..


Varip bahari bulunca sopsoguk aralarda beklemeye siginip kalmis yollar iller yokuslar beldeler, acilmis kapilarindan gecerek sarpasi sürgüsü zoru belasi salgini cilesi yakaya yapisan ayaz zirvelerden ve derin dehlizlerden sürgü söküp kabuk kirarak uyanmis serpilmis güzelligin kapi penceresidir, her tüllenmis hevesi doyurup kandirmak icin yüklü esiklrden kendi kisvesinde sakli esrarli soruyu ve gizemli suali cevaplamaya yetisip erisen. Etrafin toy dügün oldugu gönül baglanislarinin efkara dikene güle dala suya yanan tüteniyle ve sevgi cagi ask ikrariyla körpe zaman dünya devran, yasattigi dünya cevahir ceyizinde insanik kendini yasatir elbette…amma lakin..


Bahari bulunca yaza mutlaka varir varmasina da Hayat. Ya baharinin yolunu, yazinin güzünün iklim ve dünya yurdunu sapip sasirip dermansiz derde HEDERVIRAN olmus hayatini külliyen harcanmisa sayip kabullenen insan…? Olmadik agitlarla avunup kara kis ayaz agularindan baharini bulan zor gücünler sonrasi süslü ve cok sesli cümbüstür , tutunup dayandigi usuuul usul uyandiran yikinislere cagrisimi coskun sevincin, kavradigi sonsuzlugu konusup dillenen tabiata özgü cana yakin gelen ve tabiatina insani sayip degerli kilan yasam sicakligidir. Koynu koyagi iviil ivil kimildanislarin cekirdekten salkim sacaklastigi mutlu ve kutlu bir festivaldir kendine has ve topragina yakinlik. Aradigini kendi özünde buldugu cicekten caglaya yasam büyütmenin ektiginden bictigi ihtiyat ve ihtiyac hasadini; körpeler, serceler, turnalar, erikler, sigircikler, calilar,daglar, derelerle bahari bulan devran, gününp gecesini yazini güzünü ve bir dahakilerini dolanir görür kavusur ömrüne daim olur elbet velakin…
Tasidigi nufus kagidindan bile özgün hosgörü ve kabullenislerle her ismi anilan lakabiyla ayni kisiyi kalbine ve insanligina seslenip cagirdigi, herkesin birbiriyle paylasip dertlendigi sinir öte sabitlilik konulmamis göz ve gönül alabildigi kadar ucsuz bucaksiz bir yasanm ortakligidir, dogup büyüyen hersey topragina özgün, oradan evini barkini bostanini bulgurunu ve bagri özgün hayatiyla bitiskin ayaklari topraga basan saglamlilkla degerli ve kiymetli oldugu. Her dolunayda, hilalde, ilkdördünde, gecesi gündüzüyle, kuslarla katirlarla taylarla güvercinlerle karincalarla, ibibikle ve gün günaydinlarla tanyellerini uyandirip günboyu dagda derede sayda deliklaada yahut cingellikte..


Tevhibe oralidir. Halit oralidir.Nadiye oralidir.Nafiz oralidir. Sitti oralidir.Topal sirif oralidir.Kör dayi oralidir, Dürdaniye oralidir. Kezban oralidir, Ali kaa oralidir.Ipek oralidir.Gülüsan oralidir. Irfaniye oralidir.Ibik hasanin misdih oralidir. Misdiligin Halil oralidir.Ifagat oralidir.Gara muhtarin sari oralidir. Memedali oralidir.Firiklerin Hacümer oralidir.Gara nuru oralidir.Murtazanin Meliha oralidir. Saar Hasanin Durmus oralidir. Edaviye oralidir.Garaamedin Yusuf oralidir.Gir Hamdinin Zöhre oralidir. Osman Gavuncu oralidir.Topal Ömerin Dudu oralidir.Diremin Salim oralidir.Gobelin Elmas oralidir. Gara üsüyünün ziya oralidir. Topal lifat oralidir.Kosenin Bekir oralidir. Acerin Kaniye oralidir.Dirinin Ömer oralidir. Melaan Misdih oralidir.Mühübe oralidir. Anis gari oralidir.Sagir Halilin Zeynep oralidir.Möhteber oralidir. Gubadin Bilal oralidir.Gulhanim oralidir.Saniye oralidir…
Yasadigi hayatin artik hicbir tedarigini kendi akil bilinc söz özne yüklem eylem birikim deneyim bilgi becerileriyle saglayip temin etmedigiyle; ununu, balini , yagini, sütünü, ekmegini, suyunu, salcasini, soganini, sarimsagini, üzümünü, aklini, duygusunu, düsünü, düsüncesinini, arini, onurunu, ilgisini iletisimini, ahlakini, vicdanini, udunu,varini, yogunu ,cocuklugunu, gencligini, ihtiyarligini, ihtiyatini ve tüm insanligini kendini tanimlamayan YABANCI MADDELESMELERIN soyut ve kimyasallariyla edinip saglayarak; yoksul güz, yanlis bahar, yalan yanlis serce leylek ve turnalarla, hicbir hayatin topraginda tabutlasmisligini donanip yansitmaktadir insane hakim cürüm.
Özünü öznesini kendine hatirlatacak ve hatirlayacak hicbirseysizligin ezelden yadigar herseyini solmus sönmüs kainattan kacak bir gezegen kütlesi gibi yolsuz yörüngesiz, icgüdüsellere bagimli cansiz ruhsuz bedensize bilincalti sogulmuslugunun emir ve güdümüyle, hayatin hicbir yerinde zamana ve mekana ait olmamayi sürükleyip sarkan yabancilasmalarin konar göceri olup, hayal meyalen sürgün sigintilara kuvvetli ihtimaldir ki, kovulmus ve azad olmustr insan..
Kesindir…hicbir lam cim ayriinti takintilara ihtimal bile vermeksizin kesindir, yasadigi ve tasidigi dogal hayati soganiyla salcasiyla zeytiniyle üzümüyle yumurtasiyla kuzusuyla sütüyle cicek böcek agac irmak cesme pinar dag düzlük ve herseyiyle cagin ihtiyac ve gerekliligine göre topragin konusup anlattigi dilden yerden yurttan ve yöreden bütün akil fikir onur emek vicdan katilim üretim bilgi ilgi beceri paylasim dayanisma titizlik devamliliklariyla tedarik ve temin etmiyorsa insan, orada kendi intihar ve ihmalinin büyük ihanetine ugramistir.
Bagi evi bostani tarlayi tarimi meseyi menekseyi hayatin yadigar ettigi hassasiyet haysiyet yakinlik dil akil yordam birikim deneyim beceri istenm irade sevinc kivanc hüner ve yoldan mamur imar ve iskan etmeyip, oradan kopmus saymakla bitmeyen kaypaklik haciz aciz ve carpikligin hilesine soytariligina soyutluguna sinsiligine dengesizliigine densizlgine gösterisine süsüne yagmasina talanina vurgununa söhretine ününe ünvanina acgözlülügüne haramina haydurtluguna rantina ihanetine ve hainligine soygun-sömürü cevrim carkiyla öldürüp teslim eden esaret ; herseyin muhtaci hicbirseyin herseyi olan, anlamsiz ifadesizligin haciz definidir.
Arada bir uradigi ve aslinda coktan oralardan uzaklasip bütün hayatini kendi harici disinda kuranlarin güdümülügüyle ceyizlenip ödesen sakat ve süslü bir eglanceligin hicbir ruhsal ve bedensel uzvunu kendi iradesiyle kullanmayaniyla, etrafinin cekmekten bikip usandigi selfilerde kaydi bile bulunmayan silinti süprüntüsünü kimi kösel kimi kentsel kimi kirsal dönüsümlerle acantalayip ikide bir yikildigi yere beton atan, kurak manzara ve cöl mevubahisli avutmasi güc, dolmus tasmis yalnizligin kandirilmasi ve kullanilmasi kolay durmak dinmek bilmeyen bir sessizligin iniiim inim tüm yasam gövdesinde cansiz catirdayarak soluyan, soguklugun teslim aldigi agitlara sizip kalmis hinca hinc harabe harcidir.
Ölmcül bir kederle kendi yoklugundan kabuk baglaya baglaya, kesif bir hüznün seyir defterini yazip bozdugu dilsiz düsüncesiz ve mümkünden kesik sürgüler altina cekilip: ve dünyadan sarpa hayattan hükümsüz insanligindan adsiz uzak ve viran, bildigi hayati ve dünyayi coktan terk tarifsiz ertelerin ele ayagina düsmüs , -feri bitik fitili tükenmisligin- kent molozcusu ve tasra harabecisi gibidir. 
Seyfi Karaca……….Subat / 19