Menteşe Köyü
İli : Kayseri
İlçesi: Felahiye
Nüfusu: 35-40 (2009 yılı nüfus sayımı sonuçlarına göre)
Muhtarı : Vahdi Sağır
Asıl geçim kaynağı tarım ve hayvancılık olan köyümüzde, hayvancılık sadece ev ihtiyacını karşılamak için yapılır hale gelmiş olup, birkaç aile geçimini tarımla sağlamaktadır. Bunun tek nedeni göçlerdir. Halkımız Kayseri’ye akın akın göç etmiş ve köyüne sadece yaz aylarında uğrar hale gelmiştir.
SOYADLARIMIZ
AKDENiZ, ARDIÇ, ARMAĞAN, BAYRAK, DEMİR, KARACA, KARADURMUŞ, KARAMIŞ, KÖSEM, PEHLİVANOĞLU, SAĞIR, SAZAK, ŞAHAN , YETKİN, YETİMOĞLU, YILDIZ, YÜRDEM
TARİHÇEMİZ
Köyümüzün asıl yerleşim yeri Kızılırmak kenarında Kuşçu Köyüne yakın “Kıy” yada “Aşağı Menteşe” dir. Zamanında burada yaşayan köy halkımız yazları yaylaya şimdiki Menteşe’ye (ki buraya Belen denilmektedir) göç eder, orada hayvancılık yapar, tarımla uğraşırmış. Havalar soğumaya başlayınca Kıy’a geri dönerlermiş, çünkü Kıy kış aylarında sıcak olurmuş.
Zamanla nüfus artınca göç etmek zorlaşmaya başlamış ve o zamanki dedelerimiz Belen yada Menteşe Yaylasına yerleşme kararı almışlardır. Bu karardan sonra köylülerimiz Menteşe Yaylasını yerleşim yeri olarak seçmiş ve buraya yerleşmeye başlamışlardır. Asaği Menteşeden yukarıya 1905 yılınndan itibaren göçetmeye başlamışlar ve 1945 yılında son ailede göçetmiştir. İlk gelen aile Şabanlar ve son gelenler Karaseyidin oğlu ve Küllüler olmuştur. Köye yapılan pınarların kitabeleriden anlasildığına Başpınar 1321 (1905) de, Bekdeş pınarı 1944 yılında inşa edilmiştir.
Zamanla Menteşe Yaylası Menteşe Köyü olarak değişmiştir.
SÜLALELER
Hemşehrilerimiz mensubu olduğunuz sülalenin ne anlama geldiğini veya nasıl türediğini bize bildirirseniz, geleceğimiz umudumuz çocuklarımıza geçmişimizi tanıtabiliriz.
Üsükler (Pehlivanoğulları): kaynak Üsüğün Mustafa’nın oğlu İbrahim
Bu isim ailenin dedesi Hüseyin’den türetilmiştir. Bildiğiniz gibi Anadolu’da isimler daha kolay telaffuz edebilmek için değiştirilmektir. Soyadı kanunundan önce şahıslar babalarının adı ile birlikte anılır idi. Mehmet oğlu Hüseyin’den gelen çocuklar Hüseyin oğulları olarak çağrıldılar. Bu da zamanla değişime uğrayarak Üsüğün oğulları oldu ve daha sonraları oğul kelimeside kaybolarak Üsükler olarak değişmiştir. Mesela ben üsüğün Mustafa’nın oğluyum dersem yaşı otuzun üzerindeki herkes tanır.
Üsükler Pehlivanoğulları olarak ta bilinirler. Bu isim büyük dedeleri Pehlivan Mehmet’ten kaynaklanmaktadır. Pehlivan Mehmet yörenin yiğitlerindendir ve güreşte karşısında hiçbir delikanlı duramaz. Böyle bir pehlivanın soyundan gelen Üsüklere Pehlivanoğulları denmektedir. Pehlivanlık Üsüğün Ömer tarafından devam ettrilmiş olup, çeverede sırtını yere getirmediği kimse yoktur. Üsüğün Mustafa’nın oğlu Adem’de güreşte Türkiye üçüncüsü olarak Pehlivanlıktan nasibini almıştır.
Üsüklerin soyadı Sağır olmasına rağmen Üsüğün Ali Osman ve çocukları soyadını Pehlivanoğlu olarak değiştirmişlerdir.
Ardıçlar
Ardıç soyadını taşıyan köylülerimize bu isim verilmiştir.
Cacıkçılar: kaynak Cacıkçının Ali’nin oğlu Atila
Köyde eskiden kıtlık yaşandığı bir dönemde Rahmetli Hüseyin Dedem çobanlık yapıyormuş. Dedem o zor dönemde tabi yiyecek bir şey yok, Dağdan topladıkları otları tabiri diğerle cacıkları köylülerimize getiriyormuş. Bundan dolayı ismi Cacıkçı olarak kalmış. .Bu şekilde ifade etmelerinde gozlerinin yeşil olmasinin da etkisinin olduğu söylenir.
Gabahasanlar: kaynak Gabahasının Ömer’in Oğlu Umut Yıldız
Annemden öğrendiğime gore ; büyük dedemi annesi saçlarının kısa oluşundan dolayı hep gabagim gabağım diye severmiş. Buda zamanla halk arasında lakaba dönüşmüş ve gabahasan olarak kalmıştır.
Güpürler: kaynak Mıstılığın Halil’in Mehment’in oğlu Mustafa
Ailenin kalabalık olması, erkeklerinin iri yarı olmasi, eskiden dama çıkıp gezmeleri ve bu gezme esnasındada fazla ses çıkarmaları sonucu güpürler lakabını almişlardır.
Güpürler daha sonra Mıstılıklar, Alimetler, Türkmenhaliller, Gocümerler ve Cemalemmiler olarak sülalelere ayrılmıştır.
Mıstılıklar: kaynak Mıstılığın Halil’in Mehment’in oğlu Mustafa
Lakabi Dedemin babasinin adinin Mustafa olmasindan kaynaklanıyor. Mustafa’yı mıstılık yapmışlar. Ondan sonrada Halil’i ilave etmişler. Böylece mıstılğınhalil olarak devam etmiştir.
Türkmen Halil: kaynak Mıstılığın Halil’in Mehment’in oğlu Mustafa
Türkmen Halil’in annesine Türkmen Ayse derlermiş. Oğlunada Türkmen Halil denmiştir.