KÖY ODALARI

KÖY ODALARI toprak hayatininn DEVLET yeriydi. Sedirinde sekisinde sofrasinda ve sohbetinde minder meydan yasadigi hayatin bizzat kendileri olan INSAN ERKANI söz söylem durum düsünce davranis yol kavram izah duyma dinleme bilgi görgü huy his hüner usül adap ilgi ve itibarliligiyla, MECLiSiNI KURUP muhabbetini yaptigi kapisi herkese acik hicbir gelenini öte git denmeyip kapida koymayan kendi ev horantasindan sayildigi ve geceler yarisina kadar sobasi tüten ve cirasi lambasi sönmeyen yahut en son sönen genis pencereli, saglam pufareli, hususi dösengili, yüksek yapili eyvalardi,


Bu arada safagin köründe ucsuz bucaksiz gökyüzü karanliginin orta yerinden uzansan sanki uzansan dokunacakmissin yakinligiyla bin yilda bir savusup gecen kuyruklu yildizlar görünüyordur, höyüklerin ardinda, dagin ardinda ve damlarin ucundan. Bu arada Yöreci Memet, motorlu degirmenin ardinda duran varillerden mazut koyordur suyuna yagina bir firsat bulup bakindigi ekmek teknesine..
KÖY ODALARI burcunda beldesinde her ne kadar asili bayraklari yazili levhalari görünüp gösteren iz ve isaretleri olmasa da, orali hayata dair bütün bilgi beceri bilinc akil fikir söylem birikim deneyim öz kaynak dil dayanisma bag ilgi itibar paylasim emanet güvence toplanti görüsme mülakat müzakere duyuru bildiri inanc yordam öntem güven hak ve hukukuna dair bütün kazanim ve birikimlerin dönüm dolasim yeridir.
Bu arada usuuul usul degirmenin tenekesini uruplasini ölcegini cinigini bucagini dünden yigilip kalan seklemlerin arasindan yoklayip toparlayarak ortaliga adim atacak yer olsun icin ceki düzen veriyordur Gobelin Memet Yöreci…
KÖY ODALARI kiminden baktiginda Kosenin Bekirin penceresidir, kötü pinara dogru akip giden dünya hayatina refakatcilik eden kuyuya ve IMMANiLERiN evlerine yakin ÖMER OSMANI yamac gören.KÖY ODALARI kiminden baktiginda Serdarin tükanina, Osman Gauncunun ve Delimedin Osmanin damina ve okula dogru uzaklari siper eden Kel Gadirindir köskü hanesidir. Bu arada girmizi gamyon gelmistir. Maasrindir. Kaani yolaandan yukari cikarken ikide bir dozzzzuttt vizzzzit kol vitesli langur lungurlarla darin gücün ancak ve tekerine takoz heran hazirdir. Gamyondan Delimedin Osman, Copur Sükrü, Sabanin Ali , Ahmet kaanin Medine, Halbaam Cavusun Ali, Alisdanin Kamil, Ali Dayinin Ömer, Kösenin Topal, Garümerin Musdafa, Kullünün Arif, Tursucunun Ümmüsün, Dede Hasanin Zennube, Dirinin Gelini Yiter, Gocümerin Memet, Topal Sirifin Hedime, Copurun Gadir, Horuzlu, Delimedin Nazife, Gir Hasanin Gizi Zöhre,Saar Halilin Memed, Saar Halloglu Memedin Garisi Bihiye, Kullünün Garisi Döndü, Alimedin Gelini Keziban, Hamzanin Sülüman, Cecik Giz, Türkmenin Bekir,Cacihcinin Irbaam, Irbbamin Garisi Ikbal, Saar Hasanin Zekeriye, Ali Hocanin memet,Ali Hocanin Imine, Ali Hocanin Gelini Fadik, Ahmet Cavusun Hidayet, Ahmet Cavusun Gelini Mevhibe, Dandik Musdafa, Murtazanin Garisi Sirife ve Osman Gavuncu inmistir… KÖY ODALARI vardan yokluga, dirlikten düzene, usulden adete, ihtiyactan noksana, ölüden diriye, kederden neseye, sagliktan sakinlige,ahlaktn onura, takdirden yergiye, gecmisten gelecege, övüncten tasaya, kutsanacak olandan yasi tutulacak olana ekimi savrumu bakimi sürümü bicimi imari ve imalati topraginda yasanilan hayatin hicbir YABANCIYA IHTAC KOYAN ve ELALEME MUHTAC BIRAKAN katki maddesi bulunmaksizin kendi TOPRAK tabiatindan ve TOPRAGIN TABIATINA asla aykiri, ihanet, ihmal, baskalasim, cöllesme, coraklasma MAYA CALIMI corakliga ve KÖKTEN KAZIYICI kurakliga meyil - mahal vermeden insanlarinin tepeden tirnaga BIRBIRINDEN DANISARAK ilim, akil, fikir, erbap, liyakat, görgü, sevgi, saygi, paylasim, kural, yakinlik, samimiyet, kaide, caba, zihin, bellek, bulgu, ilgi, iletisim,davranis ve düsünce calistigi toplumsal dayanagin IHTIYAR HEYETI MECLIS kurumudur. Bu arada Copurlarin örtmesi tandiri hic sönmeyenlerden biridir. ÖRTMELER´se, tüm KÖY ODALARININ gördügü ve yüklendigi yasamin bütün sorunlarini, yigilmislarini, endiselerini, cikmazlarini, engellerini, sorularini, korkularini, bilinmezlerini, yokluklarini, yalnizliklarini, caresizliklerini, acilarini, zorluklarini, kimsesizliklerini, tikanikliklarini, dertlerini kaygilarini toplanip birikmis INSAN KALBi siginaginin ilgisi, yakinligi, sicakligi, itibari, esasi, fedakarligi, hamaratligi, güvenirligi, inanirligi, saglamligi devamliligi ve sürekliligi olan yük ve sorumluluguyla; herkesi herkesten soran, herkesi herkese ait kilip baglayan, izi yönü yeri yolu yurdu belli ve bilinir cümle meydani ve herkesin acik kapisidir. Bu arada yüzünde kara yasmagi belinde sal kusagi ayaginda soguksu eskisi, yeni dogdu torunlarindan birini sirtina selekleyip dutlu örtmeden damindan köye asagi iniyorken Gubadin Garisi Kiraz, tenekesi delik desik olmus oluklari degistiriyordur ODASI SARAYAYA daglarina ve soguksu derelerine genis grüp bakan Misdiligin Halil. Bu arada Gamyondan inen Osman Gavuncu, cumadan cumaya gayseriye gidip geldigi seker fabrikasindan her dönüsünün her defasinda rengi ayri filesinde bu sefer can erigi, lasdik top, maydanus, incir, firfirli pervane, cay ve cay sekeri vardir.. KÖY ODLARI hayati hicbirzaman tesadüflere, basina buyrukluklara, basibozukluklara, sahsi ihtiraslara, dedigim olsun iddalasmalarina, akil fikir insan danismayan köksüzlüklere ve körlüklere, haricten gazel okuyucu diretmelere, kendini herseyin ve herkesin üstünde tutan ihtiraslara ve züppeliklere, esasiyla özüyle iliskisi olmayan zügürtlüklere, asli olmadik kuruntulara, keyfiyete, ihmale, gamsizliga, küslüge, igretilige, imrentiye, capsizliga, carpikliga, hileye, kaytarmaya, dalavereye, kaypakliga, vicdansizliga, ahlaksizliga, hicbir sartta yasama hakki tanimayan ve imi tümü gösteristen ibaret bütün sahtekarligi ölü bir hayatin zehirleyici ziyneti sayan safligin ve büyügüne saygi kücügüne sevgi dünyasi büyüten tertemizligin oturdugu yasadigi kurultay yeridir. Bu arada Yörecinin doladigi kendiri dönderen carkta coktan calisip isliyordur Gobellerin Degirmeni. Seklemler inip yükleniyordur, ilk safakla beraber kirlangiclarin ortak sesine ve güvercinlerin macmavi boyanmis sonsuzlugu sevindiren takla cirpinislariyla gün boyu sürecek olan hayati ögütecektir, gerek inceden, gerek kepeklisinden zavardan..bu arada Kömürcünün Ömer, sel sagnak uzun kislar boyu tipi boran günlerinden sonra, örtmeden ODAYA yürüyüp cikan yikilmis duvarini yapip tamir etmektedir.
KÖY ODALARI yasamin bütün MADDE ve MANA halini konusup danisarak , dügün –derneklerden yol su ark gölet pinar tarla sinir mevki hacet hüner meselik yaylimlik sulakluk uyumsuzluk gecimsizik sulh ve barisin herseyini BILEN SORAN SÖYLEYEN IHTiYAR HEYETIyle cevaplayip karsilamanin felsefeden idareye, breysel duygusalliktan ORTAK HISSEYE bütün geregini karsilayan cözüm ve care merkezidir. Bu arada Osman Gavuncu Kötü Bektesi gecip, Kötü Pinara varip, Copurlarin oymak evlerini ve damlar ardini dolandiktan sonra, yolu yönü sokagi Diremlerin Harmanina bakan eve varmistir. Firdez vardir kapida. Karisi Suna, Pakizeyinen evden beraber evden ciktigindan belli Sabanlarin ÖRTMESINDE samanaleviyle yanan tandirin ekmegini evirmeye gitmistir. Bu arada Sevdiye Copurun Izzete kactigi haberi calkalaniyordur. Sittinin kizi Anse feryat figan cigligi bir uctan bir uca kararmis bulutlar gibi yeri gögü gümbürdetip inliyordur.KÖY ODASI oturdgu yerden bosalip tüm ajhaliyle birlikte varip kacak yerin kapisina dayandiginda IHTIYAR HEYETI, ben kendi istegimle geldim ..titrek sesiyle sürgünün arkasinda söyleyenden almistir. Herkes dagilmistir ammaaa, Sittinin Anse dösünü bagrini yoluuuum yolum etmeye kapida pacede devam etmistir.
KÖY ODALARI soguk günlerin -sicak geceleri nyaz kis bahar güz demeden, izi sokaklara tasan esiginde mes ayakkabilarinin senligine sevindigi varligina güvendigi TOPLUMSAL BELLEGIN insanla sosyallesen kalabalik horantasidir. Küllünün Abdulla, Gubadin Memed, Kör dayi, Hamza Dayi, Tursucu, Alimedin Osman, Adanali, Dandik, Capali, Hacümer, Sittinin Celal, Direm, Tahtasakal, Lele..ve niceleri, gerek saglikta gerek hasrette gerek ölüye yas tutulurken gerek esrik haller kusüm cekismesi tutusmusken, her gün herkes birinin tabakasindan tütün sarip digerinin minderine uzattigi, dipte bucakta ne varsa dilden dagarciktan birlikte banaklayip deriiin muhabbetler sardirdigi CEMAL DEDEMin ODASIDIR. Tezek ve gilamada kökü yanar ordaki borularindan sicak atesin pufareye giderken cikardigi citirti, bana dünyada dinledigim hicbir yerde bestesi olmayan ninni gibi gelen, camurda sogukta buzda kar suyu kaynatmakta iliklerime kadar donmuskene asagi örtmedeki Hacer Ebeminbooooovvvv elin ayaaan mos mor olmus yangaz oglan yörü git dedeyin yanina zobanin yahinina oturtsun seni, üsdüne yüklükdeki culdan birini örtsün tembihleyisinin IHTIYAR HEYET ahbap erbapliligiydi. Gubatbah, iiiyce gozüme bah, simci ordan ates cihaca iiiiiyce hic gimildamadan gozüme bahdedigi bir günü, hic givislamadan cektigi cuvarayi dumaaan dumana bogup, gubadin gözüne kiki gibi bakarken elim yani ciz edip cayiir cayir bagirtiya bogulmustu. Ben yandigima zamanla alistim fakaaat iki de bir Cemal dedeme gubadin gözünden nasil ates cikacagini soraaaar dururdum… Bu arada Bozlak garinin Zekeriye gelmis damda dolaniyordur. Taze zilleri ve yuklar kosumlarini alara takiyordur Murtazanin Ali. Arabanin yayini okunu tekerini dingilini akasini yaglayip isletiyordur Yitim Osmanin Biyamin.. Bu arada Zürmüdün elleridir, asideyi cuurcügü tarana asini egisten indirdikten sonra salcasina yag eritip közledigi mantiya samirsak dogecleyen elleri. Irgatlarin arasinda Sittinin Celal de vardir. Yesile ve maviye calan cakir gözleri cildir cildir aksamin yorgun cirasinda isildayip parlarken, agzi sipiiir sipr ederek bazlamaya sardigi taze sogani herkesi imrendirircesine silip süpürmektedir. KÖY ODALARI sabanlarin, Ali Dayinin, Kömürcülerin, Halbaam Cavusun, Gidil Ahmedin, Gubatlarin, Kel Gadirin, Acerlerin, Gabaasanlarin, Yusuflarin, Ahmet Cavusun..Gara Üsüyünden Gara Muhtarlara, Tüleklerden Ibik Hasanlara, Copurlardan Firiklere, Acerlerden Garümerlere, Immanilerden Gara Nurulara, Sih Hoca Gilden Kullülere, Komürcülerden Dandiklere,KoselerdenYitimlere, Üsüklerden Gara Siyidlere, Gupürlerden Delimetlere…bugünün dünyasinin topragini kökünü yitirdikce karsilastigi ve sürekliligini dindiremedigi KIYAMET SARMALINDA hicbir dert soru sorun cikmaz acmaz bunalim sapkinlik cilginlik yoksunluk paylasimsizlik ilgisizlik iletisimsizlik yiginagi mahrum ve mahkumiyetiyle hayatin zerrece hic bir ihtiyac ve gereksinimini tanimlayip cevaplayamadigi yanilip yikilip yenilmisligi, dili harabe sohbeti viran basina buyruk ve kimsenin kimseyle ilgisi alakasi yakinligi sevgisi saygisi aidiyeti itibari olmadiginin korkuya mutsuzluga siddete yalnizliga kimsesizlige insansizliga dayatmaya zorbaliga sogukluga koyup birakmayan dünya düzeneginin ilim Irfan yuvasiydi. Bu arada ilaancede torundan tosgadan evi barki dolup tasan dölleri cimdiriyorken Ebis, birbirinden kanevice örnegi ziyaretleniyordur Haccanin Assiye, Osman Gavuncunun Firdes, Nutluyanin Döndü, Agganin Havva, Müncümenin Fadime, Gocümerin Zekiye, Patoglanin Fadime..giller. Bu arada Bektesin altinda sapi kopuk bag bilini kenara koyup yenice cuvarasinin paketine dapanca deniyorlardir Sabanin Bilal, Üsüügün Alismanin Ali, Cemalin Ihsan, Garümerin Musdafanin Memet, Gulgulünün Ali, Dirinin Ömer, Gocümerin Pasa,Dandigin torunu Iyip, Halloglunun Musa, Kosenin Bekir, Hamzanin Idris, Copurun Izzet, Misdigin Mükremin…Bu arada aksamleyin ay isiginda ay gördüm oynarken kavakli kuyunun gece yarilari, izinden yetisemedigi Halloglunun Musayi gacma lan yogusa bacaaandan vururum deyip…ertesi günü herkeste söylenip gezen Dandigin Iyiphalloglunun musayi.. fisiltiya bogan topuguna isabet ediyor oynarken oynarken serre saplanip bulasan kursun. .
Bu arada hayatin kaygisini kayitlayip eve ceken ambarlar cetenler setenler düvenler harmanlarla, hatiri sohbeti arada bir sehre gidip gelen girmisi söför mahalli MAASERIN GAMYONUNA binip inen, inin ordan lan size gac kere sölüyom o varillerin üsdüne oturmayin anasi zollulardiyerek, hasanaa bi isdaaan var mi seere gidecaaam yarin öte beri getirecam…diye diye dudaginda söylrken beraber titreyen cuvarayi hic icine cekmeden tüeten, bazanda kendiliginden agzinda sönen ama hic farkinda olmayan Delaamet Emmidir, plakta hep ayas yollarimda geldimneset bozlagi caldirip söylettigi..
Bu arada Degirmenci Yöreci, rengarenk tan yelleriyle seher vaktinden uyandirip yüklendigi günü gece yatrilarinin zifir karanligina örtüp kapatirken, üstü basi una ufraya blenmis seklem cuvallar arasinda hala geleni gideni eksik olayan irgatligin mesaisindedir. Direktefitili yorgun fener esikte ay isigi börtü böcek seslenip saz söylesirkene gam perdelisazlardan, uzak tarlalarda ve yakin bahcelerde piynirini gömmüs doragini özemis üzümünü kurutmus yayigini yaymis bagini bozmus ekmegini itmis tarhana ve tuzunu cekmis savurmus yaz cardagi baglar bahceleri, kazani örtüyü barki bucagi hasiri yaygiyi yüklügüyle üst bas yuyup ev sivayip duvar badanaliyordur..
VE KÖY ODALARI…bugünün yolunu yordamini kültürünü ahlakini adaletini sevgisini saygisini tüm dilini yakinligini onurunu kivancini samimiyetini özünü sözünü güvenini inancini hosgörüsünü umudunu direncini bilincini halini kökten kaynaktan kaybedip kopup uzaklasip yitirerek nefrete forsa calima siddete bencillige üstün gelmeye üste cikmaya gösterise acimasizliga yalnizliga korkuya kimsesizlige canavarlasmaya catismaya ayrismaya cekismeye kibire keyfiyete ragbet eden; ve kendinden baska kimseye DANISIP DAYANISMAYAN; basibozuklugun ölümcül bagimliliklariyla kisilik kimya ve kabuki degistirerek KIYAMET OLDUGUNUN tam tersi, yasamin luzumlu kildigi sanat bilim ilim ilgi itibar heves öz esas ve INSAN ILETiSiMi TOPRAGINDAN ve kaynagindan söyleyip bildiren INSAN ERBABI ve INSAN DEGERLERi`den birbirini danisip söylesen sevgi yeri , sayginligin mahali saglam dayanikli sürekliligin BILGELIK yurdu yuvasiydi…

Seyfi Karaca…………Subat / 19