Ziyaretçi Defteri

Köylümüzle paylaşacağınız ne varsa buyrun, yazın …

Yorumlarınız site yöneticisi tarafından onaylanacaktır. Uygunsuz haller silinecektir. Bu uygulama virüs, spam yada uygunsuz bağlantıların paylaşımını engellemek için zorunludur.

  1. Ne cirilciplak ayazlara tipilerken dallar direkler ve doruklar, ne külrengine bürünürken yediveren iklimleri türlü tüllü sonsuz bosluklar ve elvanlar ne de dinmeksizin dert yagarken dünyasi gamli perdelerde kimsesizliginin mizrabini mizraklanmis kalabalik kalabaliga cigliklar, duruma göre degisen nesne degildi hayata yol ve meydan veren INSAN KALBi. Haline harmanci olup dadogumundan ölümüne ömrünü sevmek israrinda hakkin hukukunu bir bilene. Tüm diger basliklarla duyarliligi bir bu yazi, duyarliligini ayni güzellikten kendiyle özümsendi.
    ………
    HALEN ASKA EMSAL ve iNSANLIK ISRARINA HAYRAN
    ……………
    TÜRKiYE CUMHURIYETi…..
    Yolu yeryüzüne göceden ugraklarin binbir dünya güzelligini birarada egirip ören baglariyla, gah bir yokustan bir yorguna durmaz usanmaz doludizgin gönüller gezdiren, gah binbir dertten bir tek dermana durup eylenip hemhale tutunmak bahtindan kurulu hayal ve düsleri avunan seyran sakin bahcelikleriyle gelmis gecmis tüm zamanlar gögün ucsuz bucaksiz kösküne safa ile selam eyleyip …kollari kapilari kucaklar gelismeyen sonsuz sevgililige acik kalp ülkesidir, kendi dengini TÜRKiYE koyan dupdurgun deryalara; deli caglayanlara, iklimince caglanip ciceklesen caglalara, güllere, allara, morlara ve yerin yüzünü sabahin serininden gecenin kavruk kuytu köselerine varincasiyasiya degin kendi tabiatinda yunup arinan suya, nefeslenen havaya, hemhallenen dereye, doruklasan daga, pervalenip devran dönen duldaya, süren savuran bagbostanlarin harman degirmen topraktan topraga serillmis ve serpesergen olmus ziyaret renginin, YASAMAK tabiatiyla göcüp giderken rüzgarin yolarkadasligina yok diyemeyen günün günesin ve türlü tüllerle ciralanip cercilenen arzuhale cagrilmis cigliklarin INSAN güzelligigine kendikendimi koyarak…
    Türkiye Cumhuriyeti… özüm sözüm olup ömrüme, dün kadar yadigarliga deger yasama sevincine esibenzersiz baki hayat ile önsözlesen cümle cihandan, INSAN kimlikli sevmek iklimine ve sorumlu sahipli kisilikle dün kadar degerli zamani hikayelesen öyküler kadar yadigardan emanet, toprak kadar kutsal,farketmek kadar özgüvenli, farkettirmek kadar özgür, farkliliklarla dengelesmek kadar özgün, herseyin kendi karakter hukuku kadar öneme deger, bugün kadar benzersizlige es, yarini kucaklayip kollayan dünyalar kadar akil vicdana özünü esasini bulan meydanlari hale, yola, dile, getirme kivanciyla saglam, emin, genis dipte derinde yahut düzde…yalnizligin belli belirsiz bosluklara yok yerleri yirtarak en agrili yanindan kalici sefile sanciya catlakliklar acan ezilmis bezginliklere kargasasi ve karmasasi hic kesilmeyen adsiz sansiz bozgunluklara koydugu yoksulluk dahilinde hayatin heryerini yoksulluklara tutsak etmis ve insanligin her halini ölümle hesaba cekilen terkedilmislige koymus nacar pürnacar olus bitisleri arasinda cesaretini sevgiye sevgili olmak cesaretinden aldirip, inatla ve bikip usanmaksizin bitmez tükenmez ASK bereketliligi safasiyla tüm gülümserligini dünya mahsurlugu kenarlarina koymayan esirgemeksizligin sonsuzluk mahal dengi delidoluklardan TÜRKIYE CUMHURIYET….
    Gözünü gönlünü yasamak askindan serpilip bütün sesli sessiz harflerin güzelligini yazip okudugu sevmeye ve sevilmeye kopan cigliklarla günü söküldügü safaklardan uyandirip, dizginsiz taylar sirtinda cocuklugunu oynayip gülmelere doyuran yagmur agitlarinin, karlayan kizaklari kis yüklü ayaz yanginlarinin, delitozan tipilerine gögsünü geren hayat seyri cercevesiz bagirlarda kor yanginlayan sagina soluna sarim gülüm alacakaranliklarinda ayyildizlar yurdunda geceleyip dingin düslere salincaklar kuran sinelerin beni bana kendini yetistiren kurgusuz zemberekleriyle …
    Türkiye Cumhuriyeti, beni bana teslimiyetle dünden beri bütün herseye duyumlu ve duyarli yetistirip bugünden tüm dünyaya itibaren olanca INSAN yükümlülügünde alip götüren zarif, lutufkar, cömert, sesur, akla-vicdana yatkin, düsünceye vergili, fikriyata ve hakkaniyete özlü ve özümsü…halen sevecen, halen delisi divanesine bir, halen tüm halleri ask gizlerinde saklisiz israr, halen kendim; ve halen bildik tanidik dünyaliga ilgili, yürekliligin dillere destan efsanesi…

    …..lafin ötesi daima siirin hakkidir………
    …….
    ZiFiR ZEMBEREK
    ………
    Kendi kayiplarinin üstünü örten dipdiri mercan
    Köstebek cukurlarinda baska seyler arar giyse bayginaygin
    Cinar kozalaklarinin poyraz esen köskünü siginmis sincaptan esirgeyerek
    Zor cikartir karanligin yolunu zehirlenmis zemberekle
    Kire
    Pasa
    Duhura
    Darmadumana topuklarindan dikenlesmis tüylerine kadar
    Zamani hurdaya harcanip
    Kimini kimsesizlige bulastiran zindan
    Ve zifir bataklar

    Seyfi Karaca……….Subat / 14

  2. Kendi yikim yakim kiyim kiyametine göre INSAN modelleyip Dünya dekorlama cellat cinayet baspisikopatliligina yenik düsen ALMAN NUMUNELI sömürge KURATORYUMU kafatas ölcümlerine varana kadar denekledikleri yüzde yüz Almandan bile daha Alman olma asimilasyon Uyumlulugunu dahi yakti yikti acimasiz cellathanelerde katletti. Bugün hic degismeksizin kendi cikar yollugundan baska hicbir hayat özgürlügüne ve özgünlügüne yasama hakki tanimayan GLOBAL düzenekli tekellilik ayni yolun yolsuzu olarak ( Türkiye dahil tüm dünyada kendi karakterine benzesen yerel makinalasmalari secenekleyerek ) ayni cinayetler cehennemliginden insanligi yok saymanin imha defterini dürme derdindedir. Alttaki iki basliga ek bütünselliktedir bu yazi. Sevgi ve selamlarimla.
    . …….
    iNTERMORG ILTIHAP YUTKUNU UYUMLU UYUSUM
    …………..
    Olmadik korkunc kurakliklar derininden dirilip hortlayan zorbazulmün, yikip yerlestigi kendi etrafini ihtiyac duyma sorgusuz sualsiz oranlar nispetinden kendi kimyasina göre haydutharamlarla INSAN ve DÜNYA ayarlayip örenlestirmelerin UYUMUNU sagladigi basibuyruklara sogumus DIKTADÜZEN, ister Özgürlük ister Demokrasi ister baskaca binbir türlü sosyal – siyasal deyimli dilli dinli diyaloglu hangi cok kisilikliligi ve cokcesitli etiket ambalajli suret yahut suratlari yamanirsa yamansin, herbir halihazirlilikta tutundugu tavir hayatin UYUMUNU sembolleyip sekillendirdigi INSAN MODELI disinda hickimseye ve düzenini dekorladigi dünya HARAMHANELiGi disinda hicbirseye kendi özgünlügünde yasama hakki tanimayan DEHSET-VAHSET VAMPiRLIGi olacaktir.
    Hükümranligini yasamin kökünü kendi cikar hesabina yatirimlayan kazanc kazanimina yönelik güc ve iktidar sahipliliginden alan baronlar dükler derebeyler tüccarlar tacirler krallar ve din taciri zalim zulüm tanrilari, ` sizin nenize gerek eliniz yüzünüz tarihiniz kültürünüz birikimleriniz bilinciniz bilginiz alginiz sorumlulugunuz duyarliliginiz karakteriniz özgürlügünüz sevginiz sayginiz hafizaniz baginiz bahceniz dünyaniz topraginiz yurdunuz yuvaniz ilginiz iliskiniz duygunuz düsünceniz hayaliniz umudunuz sevinciniz tasaniz gayretiniz hasretiniz colugunuz cocugunuz ….?` demekten beter eylem söylem dayatim diretim donanim ve zorbaliklarla, baska cikaryolu olmayan herbir YOLSUZLUGUN önayak oldugu ve kimi secersen sec hepsinin de insanlik kiyimi vurgun talan sömürü ve soygunlara silahlandirilmis mekaniklikte ( sistematik düzenli yagmayikimlara makinacilik eden ve ölüme kizismis yasamlari insandan seyreltip sogultan yercekimli tabiyette) VERANÖREN HÜKÜMDARLIGI`ydi. Kaldi ki, hayatta tutunma egilimi gösteren herbir yasama arzulusu istegi ` yasamak senin neyine gerek ` diyerek geri cevirip sonsuz sömürü talaniyla kendi cikarina teslim alma diktatoryasi, elinden dilinden sagindan solundan üstünden basindan yani kisacasi tepeden tirnaga heryerinden ölüm-zulüm kusup köpürerek, kendi kisilik bozukluguna hasbihas cinneti ve cinayetleri karaktersizligine birebir ayarldan yakip yikip CEHENNEM CELLATLASMASI kudurmuslugunda ille kendi cikaryönlü buyruguna göre dünya ve insan modelleyip durumdan talan vaziyetler uydurma topyekün yasam katilligi sirasinda baronlar, patronlar, tüccarlar, tacirler ve din tanrilari piyonu Hitler özedi bezedi yordu ve yogurdu. Ki Hitler HORTLAKLI KIYAMET KOPMASI, hemen her insanlik halinde en acimasiz ve en akilalmaz vicdansizligin zorkosullayarak sinir ve süre tanimaksizin insan üzerinde denenmis en zulüm imha asimilasyonu sayesinde yüzde yüze varan UYUMU sagladiklari ( kültür, degisim, bilinc, aliskanlik, inanc, iliski, iletisim ve her bakimdan özgünlügünü yitirip yabanci kisilik ve kimlikte baskalasmalarina ragmen ) halde yine de gecelerin gündüzlerin vahset yüklü mesaileri yetisemeyen zulüm, dehset, baski, takip, yakim ve yikimlara ugradilar Alman`dan bile Alman`lasan Yahudiler.
    Ve bugün, ` ETKiN KÜLTÜR ` yani ` LEITKULTUR ` üst basliginin icini yine gecmisten adim adima bugüne sürüklenip gelerek tüm yasama hak sahipliliginin özgür ve özgün taleplerini türlü süslü püslü ruh ve beden etiketlesmesi piyangoculuguyla tüm hak hukuk ve adalet mahrumiyetinden sanki kendisiymis gibi Özgürlük ve Demokrasi yamanip maskelenen korkakliga zavalliliga sindirilmislige seceneksizlige zorbalayan zulümle doldurup, yasamin yitik sokaklarinda kimsiz kimsesiz kisiliksiz ve kimliksizligin sefil sürgünlerine koyarak kendi cikarina uygun UYUMLU UYUSMALAR disinda hicbir kimseye ve hicbir olusmaya-gelismeye hayat hakki tanimayan ayni aliskanlikli ortak bilesenli tanrilarin buyruklari dünden aldigi yarinsizliga, bilimi ilimi ekonomiyi endüstriyi teknolojiyi felsefeyi siyaseti inanci sanati yaziyi ve sözü kendi hükümdari buyrugunda tetikcilik ettirmelerin devran dönümlerindedir.Global ekran boyutlu….Bati-demokrasi tarzi modern irrasyonalsosyalist küresel cunta modeli, tüm namahremiyetine heran heryerde sorgusuz sualsizce müdahale edilebilecek diktaligin zorlu-zorbali LEITKÜLTÜR` ledigi itaat ve tabi olma kültürsüzlügünü kendi buyruguna girme sartina bagli ve bagimli kilan kiblesizlikle tüm insanliga tecavüzleyerek, kendinde kurdugu kiyamet düzeninin cehennem tanrisi olma kudretliligiyle yapip ettigi her cinayeti kendini kendi basibozuklugunda aklayan adaletsizlikten ve haramdan, kosulladigi sessizligi bozan her farkliligi yasam hak hukuk mahrumiyetiyle zifirleyip zindanlamaktadir bugün. Bugün onurlu ve erdemli SOSYAL YASAM cesitliliginin bütün nesnel veya öznel kisilik kimlik veya özgünlük ANA-YASAL hakliligini yasamin en etkin degerlikli dengelerinden kopararak yoksul ile varsil arasindaki dipsiz bucaksiz ara acilimlarina en acimasiz vurgunlari, talanlari, soygunlari ve sömürüleri kullanip kölelenmeyi dayatip direyen ölümüne lince linlik GASP, kendini her basibuyruklugun güc ve kudret sahibi oldurtma kanunsuzlugunca idare ve irade sahipliligine devlet diye yapilanip cöreklendigi egitimi; ekonomiyi, kültürü, düsünceyi, bilimi, mimariyi, sanati, siyaseti, iletisimi ve her türlü toplumsal bilinc dayanisma ve paylasimciligi tümüyle küresel yagma GESTAPOCULUGUNUN azgin azman kayitlarindan kendi keyfibilirligine mülk edinmekte.
    Ve yine dünü HITLER piyonculugu kompozisyonundan tekellemeli izleme gözleme yakma yikma kizil kiyamet kolalti takipcisi borsacilar bankacilar mafyalar tefeciler vurguncular talancilar sömürücüler savas ihalecileri günümüz modasina uygun baronlar derebeyler krallar ve bilimum küresel kiyamet koparici zalim –zulüm siddet büyüklügündeki tanrilar, heran her olumsuza azip kudurmusluguyla bugün, ülkelerindeki ekmege huzura umutla bakmayi uman insan göclerini kendilerine ne kadar demokrasi ve insan haklari paylasimcisi SOSYAL YASAM ortagi olmaya sinanmis zaman sürgünecinde zehir zikkim kir ve kin yüküyle LEITKÜLTÜR diyaloguna cinayetleyip cehennemlerken, ezilmis sömürülmüs yipranmis yikilmis bezmis usanmis kendi kendinin hickimsesitzlisi dünya kalabaliklarini TEKTiP sig ve soyut iliskisiz iletisimsizlige muntazam düpzenekte `UYUM ` saglatmanin heryeri heryerinden kizistirilmis kiskirticilikla tedirgin ürkek korkak bunak muglak muammalar mimarisinden verana –örene yitik yeteneksizligine tedavülleyen bütün soygun ve sömürü tesisatini kuzgun kuraklasmaktadirlar.
    Yaklasik elli milyon TÜRKIYE yerelinde ve milyarlarca ve milyarlarca dünya genelinde GLOBAL UYDULARA uyumu temin ettirilmis SANAL erisim ve iletisim dünyasini ` Olabildiginiz ve alabildiginiz kadar alin veya olun, birbirinizi bulasin boyanin ve benzesin. Piliniz tükendikce doymak bilmeyen merakinizi uyandirip serbestce pazarliliga kirbaclanin. Kendinizden daima büyük, özelden özel, renkli menkli kabarmis ve kubarmis görünün. Tüm insani fazlaliklarinizi siyirip atin kalbinizden ve kafanizdan. Gerekirse gerekmediginiz hayatinizi silinin süprülün en yeni ürünü olarak size ulasip erismesi mümkün olmayan zindanlarda saklanin hayalinizi düsüncenizi. Kacin. Kopun. Kudurun. Gürül gürül gürültülenin. Sessizligi ve suskunlugu siginin. Kirlenmekse kirlenmek deyin ve kapis kapis edin, bitin, batin, tüketerek tükenin kendinizi kendinizden ` ….türü büyük duvarli reklam cigirtkanligi yapma yönetme ve güdümlülügü talim terbiyesinden tüm insanligi icgüdüleriyle etkisizlestirip itibarsizlastiran cinayetlesmenin isletme ve islem merkezi diye okundu üflendi hayat damarlarina SANAL ALEMIN. Güya egitime, bilgiye, bilisime, ulasima, iletisime önem verdiginin hazir dekorlu gösteri alani olarak sinir ve engel tanimaksizin dörtköselendirilmis cam ve camekanlilik yeri gögü ve herkesi ve herseyi kapsayip kaplayacak sekilde baglanip bagimlilastirildi. Kesintisiz, sürekli, kesin olarak dünün krallar baronlar dükler derebeyleri ve din simsarlari diktatoryasi kendi kalibini bugünkü GLOBAL FORM ve FORMATTA akildan, fikirden, özgünlükten, ilimden özgünlükten, özgüvenlilikten, hukuktan, haktan, duyumdan, duyarliliktan ne dünyayi ne ortak yasam degerliligini ne de kendi hayat hakkini algilayamayan yurtsuz yuvasizliga toplayip kamplastirdi ve kendi cöl kudreti kodlamasina göre insan ve dünya cercileyip cöpleyen küresellige rehin etti. Bu yüzden an kusarak ölmeler bedeli ve hicligin dengi tüm insanligin can , mal ve ömür mülkünü kendi payina degirmenleyip ambarlayan zulüm devriyecisi global gasp, kendinin saltanatladigi tüm insanlik degerlerini ( inanc, kültür, tarih, birikim, paylasim, bag, ilgi, iliski, hak, umut, beklenti, özlem,…) hem sürsaltanatina tükenmez kaynak, hem de yabancilastirdigi yalnizlik caresizliligin rehin ve defin oldugu avunup avanaklasmasi yolunda tahrip gücü en yüksek paramparcalayici ( tersine tepkili ) silahlasma olarak nemalandigi diktaligi bütün yasam belalarindan kurtulunmus ÖZGÜRLESMELER diye mahkumlayan mapusluktur.
    Ki… kimi secerse secsin ayniya varan vurgun ve talan müesseciliginden baska hicbir anlam ifade etmeyen kurum ve kurulumuyla yalnizca sefalet ve yoksulluk tezgahi isleten düzenekte ne siyasettir, ne sanat, ne ziraat, ne insaat, ne üniversite, ne ilim, ne bilim, ne felsefe, ne din, ne zerafet, ne süs, ne volüm veya ne avanak avutan polüm denendikce daha salaklasip sindirilmelere korkutularak huydan karakterden kisilikten kimlikten hatirdan ve hafizadan kayba ugrayan insan icin, aksine hala bugday tavinda toprakli tarladir, suya inen buluttur, gölgeye sarilan günesli gün veya daglara siralanan karboranlar silsilesi veya kendi kalbine soy süren sevgi tomurcuklu insanlik sülalesidir…Özlemle ve inatla…
    Oysa kimsesizligini cagirip seslendigi INTER-NET dünyali sanal siginma evinde HITLER sonrasinin devami bugün kendi kurgulari oldugu dörtbir dünya tarafindan gayri mesrulasan ONBIR EYLÜL tecavüz ve salginlariyla birlikte hayatin her nefes aldigi yeri takibe alip kendi buyrugu hükmünce SERBESTCE piyasalanip cinayetlesen küresel kumpanya, milyarlarca insani sanki dekorlayip topyekün dikizleyen karakollasmalarda kontrolaltina coktaaan almisti.
    Ve insanligi ücraya koyan tasarruftur ölüm, öyledir ki, tüm varlik sebebinin özgünlük haklarini BOP esbaskanligindan Türkiye`lesince yerel kopyalarin UYUMLU UYAKLI melodram makami ( tüm ortakcikarcilar yuro-amerikan cazgirnata söz ve sazbirligi senfonisiyle cehepe, mehepe, akepe, pekaka, mafya, medya, borsa, arsa, maden, mineral , toprak diyenler bülteninden ) bölen bölüsen calan cirpan yevmiye yekunundan mevcut günümüzün zozlu zorbali güncesizligi ne merak konusudur, ne hayret uyandirici , ne kilitli kumbaralardan sihirbazliklar ederek hünerine hüner kataniyla acayip bir acayip med-cezir, ne de dogalligi bagimlilik cogaltarak insanligin üstüne örtülen, yapay küresellikte cins akrobasi….

    …………..lafin ötesi siirin hakkiydi hep…………
    ……
    HUZURUN RENGi BAGRIYANIK SiYENA
    …………
    Huzurun rengi bagriyanik siyena
    Sen desem yansam boyansam narina yar
    Bahar tütüyor dalda direkte damda dumanda
    Ortak olsam ve tembih etsem cicegi sana
    Sahipsiz hüzünlerin agrittigi yabanciyi tarif eder gibiyken günsaat
    Calisina yangin
    Cimenine cira
    Yokus yorgunu girilmesi zor kapilarin acildigi kilitli diken yaziktan
    Elalem diyarinda günesi özleyen gezegen misalinde yalnizin
    Baharin büyüsü senden yana desem
    Sessiz bir sandalya oturmus olsa sokak
    Catlasa cekirdek, kimildasa saksi, isik gölgelikte oynassa
    Ötesine berisine kacak zamanlari saklambac eden gül sancisina muhatap
    Zaman su ve biravuc toprak
    Zaman gögcek gök ve mavi
    Zaman sevinc karisimi turunc
    Zaman göc ve kizil kiremit…
    Zaman göcmen ugraklarin kirik iskelesinde bir damla hasret
    Kendini yuva ceken kuslara ögretir gibi zaman
    Sisli
    Kime ne desem kandilli tüllü
    Zaman bir tutam divane askina kendi nefesinde haldenhallere tutkun
    Yuvasiz yurtsuz cigliklardan elaman

    Seyfi Karaca………Subat / 14

  3. Altalta eklenmis biri digerine iliskin iki yaziyla, insaat halli TÜRKIYE CUMHURiYETI yikimciliginda BOP ortakcikarciligi yollu yolsuz topyekün ASiMILASYON devirteslimliligine dairdir. Günümüzü güncemizi agiz tatsizligi acilara ve hüzünlere koyup sürsürgün eden devrilip dökülen devrandolaplara deginip dokunan yüreklilikten.
    ………..
    YAYLIM SÜS KOLYELERINE DiZILi ASiMILASYONGLOBAL
    …..
    Yasami DOGRU DÜRÜST can damarlarindan dengeleyen hayat iklimlerinin yarisi bahar idiyse, diger bir yarisi kizginkavruk yazlara ve ayazbuzlu kislara dörtbiryanini egirip ören sonbahar suretinde esenden tozandan harman hingilimli gezgingöcmen güz idi. Almanya`da subat itibariyla ` bizim memleket Türkiye`sinin ic kanamali calkantisini lütfedip dindirin ` rica minneti bahsi gecti. Kendi oturdugu SOSYAL ALANLARIN tümünü üstü gamali haclarla kerpetenlestirerek hicbir YABANCI OLGUYU kendi dengesinde görmeyen kisitlayici ve baskilayici UYUM geleneginden gelen tek tarafliliktan diyalog monologladi BOP esbaskanligi. Ve orda kaderine kendi kafasina göre ASIMILASYONDAN baska hicbir cikaryolu olmama kanunnamesinden hükmedilip, giyabinda canina kiyilarak posetlenip cokbilinmezler kenarina atilan GURBET gettolusu INSAN yitikliginin esamesi dahi okunmuyordu.
    Her nerede, her kim, nasil ve hangi sebeple yasami kendi özüyle dogurup yogurup doyurup akla fikre vicdana ve tüm özgüvenli barissever özgürlüklere olgunlastiran bu DOGAL DENGE PUSULASINDAN azaltip eksilten TEKTARAFLI basinabuyruk bencillik kuraklasmasina molozlastirmasi halinde, hemen oracikta kadranindan zifir zindanlara kopar geceyi gündüze ayar eden saat, kar ve yagmura hasret haram gider dibi tavani kiyamet alametine derinlesip büyüyen gökler, dereler ucurum ucuruma hayatin üstüne yüklenen doruklasmalari diklesir, daglar dümdüzlere devrilir, türlü renkler yahut gri yahut mat yahut boyasi badanasi heryerinden dökülen bulaik bulasiklarda asit baz olup, kizgin kuraklari üstüne ölü topragi serpilmis niyetine ayaz buz katmanlari kaplar hayatin her yerini, kendi cölünde cöplüklesir kuslar, kendi salacasini kendi kasnatlarinda tasir pistler podyumlar salonlar süsler villalar motorlu motorsuz camekanlar, bugdaydan ekmekten astan asktan mektup kesilir insan sesli sohbetsizlige ve böylesine tufanda ken di kendini bogar DOGAL DENGESINi yitirmislikten yola cikip her bir yolsuzlugu kendine hak belleyen INSANLIK ÖLÜMLÜ tutarsiz tutanak.
    Yer ile gögün, var ile yogun, sicakla sogugun, isik ile gölgenin, geceyle gündüzün, beyazla siyahin, kadin ile erkegin Türk ile Alman`in birbirini hayatin öngördügü özellik ve güzelliklerle biri digerini bozup ezmeksizin ve biri digerinin yerine üstünlük saglama, buzluga koyma, cöplükte ambarlama veya yok yere ölmüstür hükmünden sayma egiliminde bulunmaksizin birlikte insanligin ORTAK DEGERLERIYLE ( sevgi, saygi, adalet, hak, iletisim, huzur, bilgi, ilgi, …) beraberce esdegerlilikli yasamayi önemseyen duyarliliklarda ve sorumluluklarda ayar olup, kurdugu ve karsilikli özveriyle dogal dengesini bulmasi gereken birebir UYUM ; ALMAN geleneksel ayristirarak , dislayarak ve baskilayarak kendi disindakileri caprazla isaretleyen gelenekten gelme MERKEL`inin ` burada yasamak isteyenler, kültürümüze sadece uzaktan bakmakla degil, alip kabullenmek zorunluluguna mecburdur ´ KÜRESEL KÜKREYIS BUYRUGUYLA BOp esbaskanina emrolup noktalandirildi. Ülkesindeki calkantilari DIS GÜCLER adresine dert ortaklanmaya kendini ucaklandirip ziyaretlendiren esas esbaskan BOP ise, zaten yitik yarinli cocuklarinin tüm sosyal ve siyasal dogal dengeli özbenligini kaybetmis köklerinden koparak tümünün gerek huyda gerek karakterde coktaaaaaaan küresel düzenek talaninca ASIMILE olmus takatten dermandan kesilmisligini daha da UYUSTURULUP UYUMLASTIRILMASI yönünde üstlerine ne düsüyorsa kolaylik saglayacaklarina dair söz verdi gitti.
    Kursun kolyelerine dizimli sözde soyut ve sembolik yasamlari önemseyen sindirmeler sandiklasmasi mani-faturacilikla, iradesini kendi idaresine paydalayip pusulayan sinsi sis silsilelerinin batakligini ic ice acmazlar kilitlesmesine bulandirarak, hicbir hak sahipliliginin ve hicbir kisilik haklarinin namahremiyetine hayat hakki tanimayan vurgun ve talan, her tarafini sembolik süsü ÖZGÜRLÜK ve DEMOKRASI ambalajlariyla kurdeleyip ele gecirdikleri yigin yigina korkutulmuslugu, caresizligi, yilginligi, sevgisizligi, duyarsizligi yolsuz yollu mahsur ve mahrumiyetle hileye, hurdaya, soyguna, itibarsizlastirmaya, dehsete, vahsete, zuluma zorla kabule can kiyimi noktasindan topyekün tecavüz edip giderken, TÜRKIYE CUMHURIYETI yikim insaati ve küresel sömürge asilimasyonculugu bütün cikar ortaklariyla ( cehepe, mehepe, mafya, medya, yuroamerikan, pekaka, kukla siir, manyak sanat, kir ve gürültü kusan müzzikler esliginde …) halen hazir, sürüp gitmekte.

    ……lafin daha ötesi daima siirin hakkidir……..
    ………..
    Gamli Güz Bugumbükümü
    …..
    Her cigligin arkasinda kendini beklerken
    Gelmeyince tümden susan gece yankisi
    Haryeri kaplayan büyük bir siyahi tüllenen boyluboyuncalarin
    Yar secmis kendine bugum büken nefesinden gamli güz
    Üsüyen ellerini soguk yellerle yunarak
    Buymus kurnalarin damla degirmi sesi dermedaginik
    Bir de bakiyorsun ki mum cagla cicek türlü türlüsüne kervankol
    Avuclarinda kipkirmizi güller kurusu kavruk kesmekese mümessil
    Egilip uzaniyorsun ki kendine sariliyor yara
    Zaten gece kendinde gizli, zaten rüzgar suskunu geceye sakli gölgeler
    Asksa cikip hertarafi etrafina cagiran sonsuzluktan ücra sanciyan
    Ayan beyana askla gizli zaten sizimsizi
    Zamanin heryerinde heryer heryere cildir , zaten….
    Zaten kendi kapisini ha caldi,
    …. ha calacakta deligönüllerini sürgün eyleyen
    Sevda seyri barksiz
    Burcsuz bucaksiz tellali meydan

    Seyfi Karaca…………….Subat / 13

  4. Serbest Piyasa`si herseyin dahilinde insani mal görüp kul ve köle yurduna haciz koyansa, onun derdi ne caresizlige salgin yayilmis hali harap insandir, ne paramparcalanmis aile yahut birey, ne de tüm SOSYAL YASANTISINI ölümle cebelleserek cesedini feldirfeci felakete ödesmeye zorbelali insandir. Almak satmak tükenmisligine doyumsuz istah kabartmanin bir diger ismi olmaktan baska, baskaca nam-i degeri bulunmayan sömürücü talanciligin. Bizim elimiz insan , gözümüz insan, kalemimiz , kalbimiz ve kelamimiz insan olarak, dünden gelen yasamak mirasini ayni dilek ve samimiyetle imanimiz inancimiz hakka ve aska diyip…Yazi bu hassasiyet icerigine dairdir.
    ………
    ALMAN YAPIMI IZDiHAM Ve TAKiP
    …………
    Katillikle karakterini kodlanan üstlü altli kiyamet kiyasasi donanimin yeryüzünde INSAN suretiyle eslesmesi ne mümkündü ne de insanligin hayat hikayesinden geldi gecti görüldü yahut duyuldu. Öteden beri zamani yasanilir dünya yollarindan Hak- HUKUK baglaminda azgin ve sapkin kuraklara körelterek ucu bucagi birbirine erisilmez karanliklardan yasamin cirasini tümden söndüren akilsizkla her türlü korkakliga, sinmislige, boyunegmislige, kulluga, haydutluga, kine, nefrete, siddete, talana, parcalanmisliklara, yozlasmaya, vicdansizliga, sömürüye ve köllelige sürükleyip sürgün ederek gelinen yerin ismi, SERBEST REKABETCI PIYASALAR GLOBALIZMi kondu.
    Burada her yollu yolsuzluklar, vurgunlar, haksizliklar, kesmekeslikler, zulümler, ölümler, ilgisizlikler, sevgisizlikler, ruhsuzluklar, duyarsizliklar, sorumsuzluklar, yarislar, kavgalar, kirlenmeler, ayrismalar, gerilimler, bunalimlar, caresizlikler, kimsesizlikler, yabancilasmalar, yalnizliklar, yobazlasmalar, acimasizliklar, bencillikler, kokusmusluklar, kültürsüzlükler, ahlaksizliklar, kaypakliklar ve nice niceler cöplügügünü kutsanmis ilahilikler olarak bozuk düzen yagmaciliginin amentüsüdür diye insanliga terbiyelendirilip ahmaklasmayi öven takvimler carmihlanir insani dörttarafindan zindanlayip duvarlastiran kayitsizlikta. Burada ve bu durumu kendine seceneksizligi yüzünden kendini duyuramamanin sessizliginin icine defnedilmis yasamin tutarsiz tutanaksiz ucurumlasmalariyla gün yövmiyeleyen kederli kadersizliklerde, akibeti cehennemin dibini boylamaktan baska caresi olmamamin kisiliksizligini öne cikaran soyutlasmalari makinalasmis beyinlere ve nabzi sürekli ölümü yoklayan cancekisimli kalplere yalnizca kann kusarak ölü ögününe sükretmesi gerekliligini hergün gittikce kalabaliklasan INSANLIK nüfusuna terbiyeleyip kitabelestirirken, bütün bunlara patronluk eden ve kendilerinin disindakilerin hayatini hice sayan GLOBAL TALANCI tanrilarsa hayatin tüm yasamsal mülkünü esyalastirip kölelestirdigi insaniyla birlikte ugrunda hicbir gözüdönmüs hayat katilligini esirgemeksizin, kendi sürsaltanatina envanterler.
    Kendi yarattiklari KRIZ oyunlariyla kendi kanunsuzluklarini kendilerinin disinda hickimseyi temsil etmeyen DEMOKRASI ve ÖZGÜRLÜKLER kitabeli tantanalik tiyatraliyla aile parcalanmisliklarini, hastaliklari, yoksulluklari, göcleri, korkulari, secenelsizlikleri özenle örgütleyip ve sonra kendini hic degilse SOSYAL MEDYA sessizliginin yirtilip söküldügü yerden duyurmalari takibe alan LAUSCHANGRIF`li ALMAN MODEL ve YAPIMLI insan takipciligi , hayatin heryerini gözetinm altinda tutmanin en daiskasindan bariz, basbayagi numunesiydi.Hal böyleykene, doyumsuz acgözlülülügüne durmaksizik daha cehennemvari dehsetli boyutlar katarak yüzmilyarlarca YURO`luk avantayi kendilerine sorgusuz sualsiz kiyak cekerken, Facebook bilmem ne bilmem nere demeden bütün SOSYAL YASAMLARI kendine düsman bilip yarattigi AVANAKLIK vurdumduymaz caresizliklerini kiskivrakca yapip yöneten bu denli densiz deyyus tanrilar, ayda yirmi yuro fazlalikgi vardir diye, cocuk harcliklarini mahkeme eden mapuslugu özgürlestirip domokrasiledi.
    Hal böyle olunca ve DIS GÜCLER OYUNU diye BP esbaskanligi daha en bastan kendi kendini disa vuran özden küresel baglamda acilim üstüne acilimlara yiginaklasip büyüdükce büyüyünce, öttü siren, bagirdi cagirdi elalem perdesinden gürültü girnatalayan fasafiso…ve bütün ortaklar ( mehepe, cehepe, pekaka, akepe, bedepe, fethuli metuligiller filanlar) ille belediyesine mizikaci olacagim diye, millet kapisinda tepetaklagina birbirine giristi.

    Seyfi Karaca……………Subat / 13
    ………
    KIYASIYA EGRiBÜGRÜ
    …………..
    Aynen öyledir…
    Centilmenligi elden vermeyen
    Ve bir taraftan da rezilligi her halinden tasip dökülen
    Agman yaman yamuklugun egribügrücelerini
    Dogruya kiyasiya kissasla
    Haram nedir
    Haydut nedir
    Hain
    Hin
    Kin
    Garez
    Tezgah
    Pusu
    Pust nedirse
    Aynen tarif üzere kendi cismini okuyan hastalikli recete
    Aynen öyledir..

    Seyfi Karaca………..Ocak / 13

  5. Öğle güneşinin annacında duran,
    Elbette ki; hak eder maşrafaynan,
    Şöyle köpüklü çalkama bir ayran,
    Verseler de bir dikmede bitirsem.

    Mercimek tarlasında öğleyinen,
    Pilavı yufkanın üstüne döksem,
    Sen uğraş hele karpuz kesmeyinen,
    Ben pilavı bir bükümle götürsem.

    Çalı çırpı toplayın siz balcan var,
    Biberi de pişir; çayı deme ver,
    Sofrayı da toprağın üstüne ser,
    Diye sizi anılara yetirsem.

    Tarla tapan da ebedi nadasta,
    Acaba ki kim suçlu bu hususta,
    Can çekişiyor köy hayatı hasta,
    Şehirden köylüye ekmek göndersem.

    Ne tadı var şimdiki yemeklerin,
    Ne tuzu var bol etli pidelerin,
    Boşa gitmese keşke emeklerin,
    Gidipte ağızlara tat getirsem.

    Hacı İbrahim SAĞIR
    24 Ocak 2014

  6. Hicbirsey…ama hicbirsey kendi özü esasindan ne büyüktü ne de degerli. Insana ancak ömrü kadar zaman vadolanda, budundan baldirindan cerrah hancerleyerek ömrüne ömür katigindan aldanarak tüm hayati devrilip dökülen devranlarla ören yerine cekip ceviriyorsa INSAN en basta kendi varligini bu verandaya yapi malzemesi diye kullandigindan sebeptir. Ve bütün bozulmusluklar silsilesinin basladigi kirik ve kör nokta tam buradaki zindan zifiri karanliktan kararip kamasmaktadir. Yazi buna dair insani duyarliligin yürekliliginden elaldi
    ……
    DERiN DONDURUCU KESAT MOLA
    ………
    Herseyin kendi kalibina fazlalik geldigi bagsiz baglantisiz kopmus kitlik kiyametler hal ve gidisleri keyfiyetindeyiz. Doyumsuz acliga uyandirilarak, binbirtürlü dehsetler veren kabuslar zamanayarlisi sarsintilara tersyüz olmus anaforlarin calkantisi derinlestikce dibe ceken; ve bataklastikca sarmalina sardigi etrafini genisletip büyüten salgin sarkaclarin INSAN öznesini yasamdan etkisiz kildigi kiskirtilip kudurtulmus kurtuluslara heryani hertarafindan iflahi kesik ölüsü dirisine bir depdebeler devirip yiginaklasiyoruz.
    Kesat..Kurak…Cöllestikce azginlasan algisiz ilgisiz sorumsuzluklarin üstüste biriktirip yanyana cogalttigi sogulmalarin can cekisimine yasamin tümünü tahsil ederek, can özü hem bedeninden ve hem ruhundan tasinmaz cöplesmeler zenginligini gayri menkullesiyoruz. Özü esasindan sogularak bütün yasam verimliligini yitirenler topraginda sevgisizlik tohumlariyla yalnizca CELLAT HASADI ekilip bicilen ÖREN HARMANLARINI süslenip sürüp savuran rüsva reziller yüklüsü zevke sefaya INSAN diye kendikendimizi üzülüp örseleniyoruz. Bütün yeryüzü sofralarini yedirip icirip besleyen büyüten koruyan ve kollayan hayata aitliligin her cesnisini kendi basibozuk bezginliklerimizin her türlü dogalligini akilsiz vicdansizliga devreden yapay yatalakligin hazirkalipliligina molozlasip HAKTAN ve HUKUKTAN ilhak oluyoruz. Eristigimiz yalan yanlislar kargasa karanliklarinda bize dokunan her sarsintiya kapilip giden carpik yapilasmalari engellenip özürleserek, bize kaplayip bürüyen darmadaginikligin tutsakligina her halimizi her vakite heba ede ede, heryani delik desik olmus zamanlari mekanlasip konusuz komsusuzlugu yabanlasip yalnizlasiyoruz. Bu cikmazlarla bize ilisip ve bizi cevreleyen herseyin dengesiz düzenliliginden huy ve karakter gelistirerek, üstesinden gelinemez yokluklara olgunlasip her verandan bir salgin tasiyan saglandigimiz sefilliklerin basibozukluguyla halcaresizleri yönetmelere sevkoluyoruz.
    Eger armutlar elmalar erikler yahut bugdaylar bildigimiz renginde ve tadinda degilse, daha cok kazanca ve daha cok DEKOR düzenlemeciligine heba edilen topyekün kopmus olan kiyametin talan tarumarindandir. Cevresini cöllestirip cöplestirdikce dokunulmaz güce eristigi varsayimiyla yanilip aldanan; ve böylece de defterini kendi yazdigi basibozukluga göre sekillendirip dürdügü herseyin sonunu getiren haliyle ÖLÜMSÜZLÜK azginligina aldanip azmanlasan kayitdisi verane, ucan kuslari, gelip giden iklimleri, agarip sönen günleri günesleri aylari ve yillari, insanlari, agaclari, koylari, körfezleri bir ve bütün oldugu yasamdan taksit taksit kovulmus azatliga tahsil ederek, tadi tuzu zikkim zehir kusan acilasmalara depolayip defneder.
    Eger irmaktan caglayana topraktan yagmur yel getirip götüren dörtmevsimler devran; alacasiyla , börtüsüyle, böcegiyle, bastansona bir dünyayi bugün özü esasindan örselenip cürütülmüs cansiz bir NATÜR-MORT yikim duvarini andiriyorsa ve INSAN bunda, baldirindan bacagindan etli-butlu yamalar cerrahlayarak, her türlü kokusmuslugunun derin cukurlarini örtüp zamani genclesip güzellestigine aldatan gerginlikleri suratinda yüz diye tasimaktan baska hicbir sorumluluga duyarlilik gösteremeyen felaketlere cehennemler kurgulayip kuyuluyorsa, insan bunda yani, en basta ölüme rol kesen feryat figan keyfiyet bagimlisi kalabaligindan aklini fikrine sasirmis sosyeteler müptelasi mezarliksa…Ölür cicek, solar gün, cöllesir oprak, kizginda kurakta sogudukca sogur dünya, yurdundan yuvasindan olur insana gönülveren ask..
    ……..lafin daha ötesi siirin hakkiydi hep…..
    ……..
    AYAZ CEMREDEN BOZBÖLÜK
    ………….
    Benden sonraydi yollara vurgun ay
    Baga düsen yamac yeli benden sonraydi
    Vakit….
    Bir bölük bölük bulut sevdasina yagmur hayrani sicim sagnak belada
    Buz tutmustu ayazavaz sessizligin tam ortasi vakit…
    Benden sonraydi calinca kibritin alninda birbirine tutuskun gölgeler gecidi
    Bostanlar bahceler benden sonraydi
    Cöp cekiyordu bahara kuslar
    Hayalde düste ask görüyorken salingacindaki cocuk
    Islanip kirildi dudagindaki kurrabiye kumru kusunun
    Ve dörtyana dagildi gitti dünya ansizin
    Benden sonraydi yoklugun kapisini gidip calan vakit
    Öksüz cemreler düstügünde ayaza…

    Seyfi Karaca………..Ocak / 13

  7. Türlü cikar catismalarina catirdayip kütürderken kavga karmasa, tangayaz gürültülerde harabedilip gidiyorken sevgili TÜRKIYE
    ……
    HASBiHALDE SEVMEK SUALi
    ………….
    Kendini gecmek kadar ezik bozuk üzgün ve yalanlarda; hayati sapip yolu yordamindan sapitacak kadar yanlislarda ve durmaksizin egribügrülerin evveliyatini cogaltarak tekrar eden yalanlarda; kalbi umursamazligin olabilecek tüm duyarsizligini akli karanlik kargasasi kacaklar sarmali fikirsizligin yangin yerine cevirenlerini büyütüp harabe gezen ilgisiz iliskisiz birligi ve bütünlügü bozulmuslarla darmadaginda kirlenmis bir dipsiz bucaksiz menzil ise gelen gün ve giden gölge….Azabiyla gazabiyla herbir gailesiz gaddarligin hükmüne esir düsüp, dededen toruna tüm insani baglarini koparmis basibozuklugun ihtacindadir zamana dert depolayan yigintisi cok sigintili zaman. Dinlenmeksizin ve durmadan, bilincini bellegini ögretilmis cildirmalara yitire bitire kamcilayip kovalayan posetlenmis yokluklardan cöp toplayip biriktiren fiillere kac göclerle soyut, soguk, solgun ve sönüklere meyil veren meskenleri insan diye yurt tutar, hic kacinilmasizdaki eriyip cürümesi gayet dogalliklarla özümsenip kaniksanan kuruyup kuraklasmalar. Lakin, buzul daglarindan kizgin cöllere hayatin herbiryerini baharlayip bahceleyen müjdeleri yazilmadik mektup; ve postalanmadik seyir ile, bütün bunlar degildir INSAN mülkiyatina koruluklarla zeytinliklerle kökten kozadan cerci cesni bütün dünya güzelliklerini serip sofralayan YASAMAK maksatli öz ve esas. Gayet belli, gayet ayan, gayet sirri saklisindan müptercim….Sevgidendir hersey…! Hal sevgiden, bag sevgiden, hasret sevgiden, türlü taze, türlüsüne tane nar sevgiden, har sevgiden, od sevgiden, ocak il ve yol sevgiden…Hir-gür haram hirs yolsuz ve insani her türlü dirligi ve birligi azgina sürüp sürükleyen yolsuz yollar ise SEVGISIZLiKTEN`dir. Hal böyle olunca da Eger ki hersey sevmekten maksatliya, yolunda yorulan herkese sevgilidir. Gününde günaydin olup topraginda ask diye dogdugumuz ülkemize, bizi ask diye bagina dekligönülleyen gecmisimize ve gelecegimize, sevgili Atatürk`e, Türkiye Cumhuriyeti`ne ve güzel dünyamiza sonsuz sükranlarimizla ve tükenmez sevgiyle.
    …………
    SALKIM KOZA SEYRAN CEMRESi
    …………..
    Salkim koza cemre..
    Yine cemre…
    Koryanginlara cira yandiran kivilcimlarin can bedellisi
    Ve goncagüllerin deste tomurcuk halleriyle aska ocak yandiran dikene
    Estigi yerden yagan gölgelerdi
    Geceden itibaren dolunay
    Yildizlardan itibaren sonsuz evren
    Göz ve gönül alabildigine tutusmus yalimalazlarin
    Cirpina cirpina ucmaya hazir sevda kuslarini yollara koyan hasret
    Özümsün
    Sevmek dolusu ictigim su,
    Sevilmek sarhosu kandigim deva
    …eylenip gitmek büyülüsü serdigim sofralar kadar büyüksün,
    Basakta tane, bugdayda harman, zamanda sonsuzluk ve devranda divanem
    Ne cahilligine el uzanip
    Ne olgunluguna kol kucak yetismeyen deli bir cocuklugun cesaretiyle
    Mülkünü atese feda eden kibritin tuttugu dilekle
    Ve düsünü görüp
    Hayaline kurulup
    Yelinde yelvaninda perde pervane yorulan ezelden ebede ömrüme firari
    Hergüne dogup büyüyüyüp giden dünyalari dönüp dolastigimsin
    Daglara…
    Dalgalara…
    Herrengiynde gökkusaginin kendini bahsettigi yedi iklimlere
    …dörtmevsimlere
    Yapraklara ciceklere duldalara poyrazlara
    Aslindan gelen neslini nesreden yesillerin allara girdigi bahsin
    Sacaktan salkima sunulmus binbir güzelligine varini yogunu teslim eden ask ile
    Delim dolum hasbihalim
    Yanan küle tuusan atese ahhhh o ben….
    Yine cemre
    Ah yine cemre
    Ah yine ben…..

    Seyfi Karaca……………….Ocak / 13

  8. Ömrümüz oldukca, tozu topragi bizim olan askin adiyla…
    ……
    HiCRAN LEHCESi
    …………..
    Sürgülü kapilarinda boz bulaniklar sonsuzlugunun
    Yagmur yagmur desem
    Degil, yel desem degil,
    Köklerini sökülmüs yüzyillar cinarlarinin egrim ibrisim püsün yasin ve hüzün
    Püskküllerine agit baglayan vurgun sazlarda perdeler hicran fasli
    Desem degil ayaz basmasindaki buruk alacakaranligi tellale cagiran sessizlik
    Icinde sarimsarmasik anne kucaklarini saklayan tüller taneler
    Nar desem degil, ayva desem….
    Suyuna dogru akip giden irmaklarin sandallari agri yüklü
    Herbir yudumda ömrünü susuz cöllere yoran pinarlar zerhoslugu icmis desem
    Gügümlerini dipsiz sarniclara salan kör kuyularin diliyle
    Topraktan tozdan taneler serpip toplayan harmanlarin haliyle
    Göcen daglari
    Bozulan baglari
    Yerle yeksan olup doruga dereye bayira rastgelessiye
    Dökülüp sacilan karlari yagmurlari baharlari
    Sargi tutmaz yarelere en ince yerinden hancerleyen
    Kizginkuraklardir desen bir tuhaf
    Demesen bir tuhaf körkamasa sustalilar gibi car ahastelerin
    Uzun listeler harfiyatindan hicran lehceleri

    Seyfi Karaca………….Ocak / 13

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir