Yazarın yazıları

Nerdeler – Hacı İbrahim Sağır

Höyük’ten aşınca akşam güneşi, Kevenle tutuşur ocak ateşi, Gilamada, tezek saçmanın başı, Küllüğe atılan küller nerdeler. Sabahtan yakılır örtmede tandır, Çölmaşı vururlur öğle yakındır, Yufkayı banakla, tepsiye bandır, “Ağa buyur” diyen, döller nerdeler.

Devamını oku

İbrahim Sağır

ŞAİR Mİ BELLEDİN KENDİNİ İBRAHİM SAĞIR? Dinlediğin türkünün sözlerinde gezersin, Acı mı söyler keder mi gönlünde sezersin, Dilinden döküleni yüreğine yazarsın, Şair mi belledin kendini İbrahim Sağır? Bağlaman yoktur ama ozan gibi çalarsın, Gördüğün haksızlığa göz kapalı dalarsın, Bir yaş ile boşalır bir selamla dolarsın, Ozan mı belledin kendini İbrahim Sağır?

Devamını oku

Mimzerre – Seyfi Karaca

Seyfi Karaca

SEYFİ KARACA Memleketi söz konusu olunca, Sanırsın ki; deli Seyfi Karaca. Zalim zalimliğin yaparken bunca, Mazlumların dili Seyfi Karaca. Kötü bir kelime duymadım ağzından, Birlik ve beraberlik akar sözünden, Mert, budağı esirgemez gözünden, Doğruluğun beli Seyfi Karaca. Köy deyip dilinden döker balları, Eskide nasılmış köyün halleri, Kucaklar dikeni kuru dalları, Menteşe’nin gülü Seyfi Karaca. Bıkmaz …

Devamını oku

Nostalji Kutusu 6

Ahmet Çavuş’un Oğlu Hidayet Sazak

Kadir Acı – Felahiye Şiiri

Dayamış sırtını Safrantı’ya bak Bu diyarın adı Felâhiye’dir Özenip bezenerek yaratmış Hak Bu diyarın adı Felâhiye’dir Bir sevda ataşı kor olmuş ise Bindiğin küheylan dor olmuş ise Bodur meşelikler gür olmuş ise Bu diyarın adı Felâhiye’dir. İlkbahar mevsimi açınca çiçek Üstünde gezinir bin türlü böcek Tarlalar yemyeşil, olunca göcek Bu diyarın adı Felâhiye’dir.

Devamını oku

Fıkra gibi (Köyümüzden anı)

Babam anlatmıştı rahmetli … Bir gün bizim köyden bilge hocalardan birinin yanına varan bir hanım; – Hocam şu benim oğlan pek haylaz, dur durak bilmez. Şunu korkutta biraz uslu dursun n’olur. Hoca: – Tamam olur kızım. Hoca çocuğa bir tokat vurur ve çocuk bas bas bağırmakta ve debelenmektedir. Hanım: – Ne yaptınız hocam ben size …

Devamını oku

Açlıkla savaş (Köyümüzden anı)

Açlıkla savaş … Çarık dedi de bir abim aklıma geldi. Büyüklerimden dinlemiştim. Bizim köyde seferberliğe katılan pek çok olmuştur. Yine yıllarca savaşmış ve iki defa esir düşmüş biri köye dönünce şöyle anlatmış. – İngilize esir düştük ekmeğimizi aşımızı verdilerde, araplara esir düştük, ayağımızdaki çarıkları çıkarttırdılar, ıslatıpta yersiniz diye. Yine bir gün seferberlik hali. Ölü bir …

Devamını oku

​ ​​DİLİM DÖNDÜĞÜNCE BİZİM KOLÜCE

​ ​Mıstiyemmi: – Aşşadan yogarı doru bir gamaz yuseldi ki; bizim örtmiye zorattım gendimi. Memetali: – Niye gamaz norür ki adama, mıstiyemmi? Mıstiyemmi: – Norecek yiğen adamın gözünu gulanı bunnunu doldurur. Baban nirelerde göremiyom gaç gundür? Memetali: – Şeere gitti togdura gorünecamiş. Döşü arıyomuşda. Mıstiyemmi: – Geşmiş ossun. Gelinci haber it olur mu? Uzaklardan bir …

Devamını oku

Seyfi Karaca – Sıla Seyrinde (Pilav Şenliğimizden)