Nerdeler – Hacı İbrahim Sağır

img_20160503_115835

Höyük’ten aşınca akşam güneşi,
Kevenle tutuşur ocak ateşi,
Gilamada, tezek saçmanın başı,
Küllüğe atılan küller nerdeler.

Sabahtan yakılır örtmede tandır,
Çölmaşı vururlur öğle yakındır,
Yufkayı banakla, tepsiye bandır,
“Ağa buyur” diyen, döller nerdeler.

Bir alaca ineğe bel bağlayan,
Sütüynen bütün kışlığı sağlayan,
Yapmayla, kerpiçle ocak odlayan,
Eli tezek kokan güller nerdeler.

Karasıçan’da su ister garıklar,
Göl gövrülür suya doyar yarıklar,
Elde nasrı örtmez olur sarıklar,
Omuzda taşınan beller nerdeler.

Soğuk Su’ya iki kere inerdik,
Kır eşşeğe çulsuz bile binerdik,
Pek tatlıydı, dut dalına tünerdik,
Meyveden kırılan dallar nerdeler.

Bacılar suya gider helke elde,
Tokuçlar vurulur, etekler belde,
Bak köyüm bir kap suya muhtaç halde,
Pınarlar, ırmaklar, göller nerdeler.

Harmanda başa güreşir erleri,
Pehlivanoğlu’ndan gelir soyları,
Garip şimdi bizim köyün evleri,
Hasretle öpülen eller nerdeler.

Sağıroğlan’ım kime derdim yanam,
Sıla var yüreğimde her an anam,
Canlar yatar köyümde babam, anam,
Duamı götüren yeller nerdeler.

Hacı İbrahim SAĞIR
30 Aralık 2016